8 Eylül 2016 Perşembe

Atletizmde kadınlarda ne durumdayız? - 2016

Bu yazının ilk bölümünde atletizmde erkeklerde ne durumda olduğumuzu Olimpiyat dereceleri ile kıyaslayarak özetlemeye çalışmıştım. Kadınlar erkeklerden farklı olarak pentatlon yerine heptatlon'da yarışıyorlar ve 50km yürüyüş yarışmaları yok. 2 dünya rekorunun kırıldığı bu olimpiyatın ardından 23 branşta ne durumda olduğumuza sırasıyla bakalım.
  • 100 m: Geçen olimpiyattan bu yana Türkiye ve dünya rekorları kırılabilmiş değil. Türkiye rekoru 2001 yılından ve 11.25 ile Nora Güner'e ait. Dünya rekoru ise 1988'de 10.49 koşan Florence Griffith Joyner'ın yakalanması oldukça güç görünen derecesi. Bu olimpiyatta Jamaikalı Elaine Thompson 10.71 ile altın madalyayı alırken geçen olimpiyatın şampiyonu Shelly-Ann Fraser-Pryce 10.86 ile üçüncü olabildi.
  • 200 m: 100 metrede olduğu gibi 200 metrede de Türkiye ve dünya rekorları geçen olimpiyattan bu yana değişmedi. Türkiye rekoru 2002'de 22.71 koşan Nora Güner'in derecesi iken dünya rekoru 1988'de Florence Griffith Joyner'ın derecesi: 21.34. 100 metrede olduğu bu mesefade de dünya rekorunun yakın gelecekte kırılması zor gibi duruyor. Jamaikalı Elaine Thompson bu olimpiyatta 100 ve 200 metrede altın madalyayı alırken 200 metreyi 21.78'de koştu.
  • 400 m: Birsen Engin'in 2011'de yaptığı 52.15 hala Türkiye rekoru olmaya devam ederken Doğu Almanyalı Marita Koch'un 1985'te koştuğu 47.60'lık dereceye de yaklaşılabilmiş değil. Bu derecenin ne kadar hızlı olduğunu vurgulamak için bu mesafeyi 49 saniyenin altında koşabilen sadece 9 kadın olduğunu ve bunlardan sadece ikisinin 2000 yılından sonra (2003 ve 2006) bu performansı gösterebildiğini hatırlatmak iyi olacaktır. 48 saniyenin altına inebilmiş diğer kadın ise eski dünya şampiyonu, aynı zamanda 800 metre dünya rekorunu da elinde tutan Çekoslovak atlet Jarmila Kratochvílová. Bu olimpiyatta altın madalyayı 9 olimpiyat, 13 dünya şampiyonası madalyası bulunan Allyson Felix'i geçen 22 yaşındaki genç Bahamalı Shaunae Miller 49.44 ile kazandı. 
  • 800 m: Geçen olimpiyatta yarışan Merve Aydın'ın 2012'de yaptığı 2:00.23'lük derece Türkiye rekoru olmaya devam ederken 1983'de 1:53.28 koşan Jarmila Kratochvílová'nın derecesinin yakınına bile yaklaşan olmadı. Bu rekor atletizmde erkeklerde ve kadınlarda en uzun süredir kırılamayan rekor olma ünvanına da sahip. 800 metrede 1:55'in altında koşabilmiş sadece 6 kadın var. Bunların üçü Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği vatandaşı. 2000 yılından sonra 1:55'in altını koşan (1:54.01) tek kadın atlet Pekin olimpiyat şampiyonu Kenyalı Pamela Jelimo. Bu yıl altın madalyayı Londra olimpiyat ikincisi olan Güney Afrikalı Caster Semenya 1:55.28 ile ülke rekorunu kırarak kazandı. 100-800 metre arası yarışlarda sporcumuz yoktu.
  • 1500 m: Türkiye rekoru 2003'de Süreyya Ayhan tarafından koşulan 3:55.33. Bu derecesiyle Süreyya Ayhan bu mesafenin tarihteki en hızlı 13. kadını olma ünvanını da taşıyor. Süreyya'nın çok parlak başlayan ama maalesef doping skandallarıyla sonunu getiremediği bir kariyeri oldu. Geçen olimpiyatta ilk iki sırayı kazanan Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut'un madalyaları da doping yüzünden geri alınmıştı. Dünya rekoru ise geçen yıl Çinli Yunxia Qu'nun 23 yıllık, kırılamaz diye düşünülen rekorunu kıran Etyopyalı Genzebe Dibaba'ya ait 3:50.07. Genzebe Dibaba bu yıl ikinci olabilirken altın madalyayı 22 yaşındaki genç Kenyalı atlet Faith Kipyegon 4:08.92 ile kazandı.
  • 5000 m: Türkiye rekoru 2004'te Elvan Abeylegesse tarafından koşulan 14:24.68. 2000 metreden yarı maratona kadar bütün mesafelerin Türkiye rekortmeni olan Elvan bir süredir pist yarışları yerine maraton koşuyor ve bu olimpiyatta yarışmadı. Onun olmadığı bu yarışta Kenya doğumlu atletimiz Yasemin Can 14:56.96 ile altıncı oldu. Dünya rekoru ise Ethopyalı Tirunesh Dibaba'nın 2008'de koştuğu 14:11.15. 1500 metre dünya rekortmeni olan Genzebe Dibaba'nın ablası olan Tirunesh Dibaba üçü altın olmak üzere toplam altı olimpiyat madalyasının da sahibi. Bu yılın altın madalyasını geçen olimpiyatın ikincisi olan Kenyalı Vivian Cheruiyot 14:26.17 ile çok rahat kazandı. 10000 metrede inanılmaz bir rekor kıran Almaz Ayana bu yarışta üçüncü oldu ve bronz madalyayı kazandı.
  • 10000 m: Türkiye rekoru 2008'de Elvan Abeylegesse tarafından koşulan 29:56.34. Bu derece ile Elvan 10000 metreyi dünyada en hızlı koşan 7. kadın atlet ünvanını taşıyor. Bu mesafede 1993'de Çinli atlet Wang Junxia tarafından koşulan 29:31.78'lik derece kırılamaz gibi düşünülen bir dünya rekoruydu. Rio'da koşulan 10000 metre yarışı unutulmaz bir yarış oldu ve yarışı ikinci sırada tamamlayan Vivian Cheruiyot bile neredeyse bu rekoru kıracaktı. İlk altı sırayı alan atletler tarihin en hızlı 10000 metrecileri arasında ilk 17 içinde kendilerine yer buldular. Yarışı tamamlayan 35 atletten 23'ü ya ülke/kıta rekoru kırdı ya da koştuğu en iyi dereceyi yaptı. Ethopyalı Almaz Ayana inanılmaz bir yarış sonucu bu kırılmaz denen rekoru 14 saniyenin üzerinde bir farkla, 29:17.45 ile kırdı. Daha önce bu mesafeyi sadece bir yarışta koşmuş olan Almaz Ayana'nın kendisine 22 saniyeden fazla yaklaşılamamış bu rekoru kırması doping iddialarını gündeme getirdi. Umarım sonuçlar pozitif çıkmaz ve bu yeni rekortmeni ileride daha hızlı derecelerde görebiliriz.
  • 100 m engelli: Türkiye rekoru 2012'de Nevin Yanıt tarafından koşulan 12.58. Türk Atletizminin yetiştirdiği en iyi kısa mesafe yarışçılarından biri olan Nevin Yanıt da maalesef çoğu sporcumuz gibi doping yüzünden spor hayatını devam ettiremiyor.  Bu kadar fazla sporcunun bu durumda olması çok ciddi bir sorunken maalesef bununla ilgili bir politika izlemiyoruz ülke olarak. Dünya rekorunu bu yıl 12.20 ile kıran ama öncesinde olimpiyat elemelerini geçemeyen Amerikalı Kendra Harrison maalesef olimpiyatta koşamadı. Kırılan rekor bu mesafenin gelmiş geçmiş en büyük atleti olan Bulgar atlet Yordanka Donkova'nın 1988'de koştuğu 12.21'lik derecesiydi. Bu olimpiyatta bir ilk gerçekleşti ve madalyaların tamamı tek bir ülke tarafından kazanıldı. Altın madalyayı 12.48'lik derecesiyle Amerikalı Brianna Rollins kazandı.
  • 400 m engelli: Türkiye rekoru 2011'de Nagihan Karadere tarafından koşulan 55.09. Dünya rekoru ise 2003 yılında Rus Yuliya Pechonkina tarafından 52.34 ile kırılmıştı. Bu olimpiyatta altın madalyayı bu mesafeyi 53 saniyenin altında koşabilen 17 atlet arasındaki Amerikalı Dalilah Muhammad 53.13'lük derecesi ile kazandı.
  • 3000 m engelli: Türkiye rekoru 2012'de Gülcan Mıngır tarafından koşulan 9:13.53, Gülcan 3000 engelliyi dünyada en hızlı koşan 19. sporcu. Bu olimpiyatta yarışan üç atletimizden Özlem Kaya 9:32.03, Meryem Akda 9:50.28 ve Tuğba Güvenç 9:49.93 ile finale kalamadılar. Bu mesafenin dünya rekoru 2008 Pekin olimpiyatında 8:58.81 koşan Rus atlet Gulnara Samitova-Galkina'ya ait. Bu yıl altın madalyayı Bahreynli Ruth Jebet 8:59.75 ile kazanırken bu mesafeyi 9 dakikanın altında koşabilen üçüncü kadın sporcu oldu. Geçen olimpiyat şampiyonu Tunuslu Habiba Ghribi ise ancak 13. olabildi.
  • 4x100 m: Türkiye rekoru 2011'de koşulan 44.71. Dünya rekoru 40.82 ile 2012'de Amerika takımı tarafından kırılmıştı. Bu olimpiyat şampiyonu da 41.01 ile Amerika takımı oldu.
  • 4x400 m: Türkiye rekoru 2011'de koşulan 3:33.11. Dünya rekoru ise şaşırtıcı bir şekilde 1988'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğine ait 3:15.17 olmayı sürdürüyor. Bu yıl Amerika takımı bu dereceye 4 saniye uzakta bir derece olan 3:19.06 ile altın madalyayı kazandı. Sovyetler Birliğinin rekoruna yakın zamanda ulaşılması oldukça zor görünüyor.
  • Maraton: Türkiye rekoru 2015'te Sultan Haydar tarafından koşulan 2:24:44. Bu yıl maratonda yarışan Esma Aydemir 2:39:59 ile 58., Sultan Haydar 2:53:57 ile 111. ve Meryem Erdoğan 2:54:04 ile 112. olabildiler. En uzun mesafe kadın yarışı olan maratonda dünya rekortmeni ise 2:15:25 ile İngiliz Paula Radcliffe (2003). Altın madalyayı Kenyalı Jemima Sumgong 2:24:04 ile kazandı.
  • 20 km yürüyüş: Türkiye rekoru 2004'te Yeliz Ay tarafından yapılan 1:34:57. Hiç sporcumuzun yarışmadığı bu branşta bu yıl 5000 metre pist yürüyüşünde Türkiye rekoru kıran 16 yaşındaki genç kızımız Meryem Bekmez dilerim sonraki olimpiyatlarda ülkemizi temsil eder. Dünya rekorunu 2015'te yaptığı 1:24:38'lik derece ile elinde tutan Çinli Liu Hong'a bu olimpiyatta da 1:28:35 yürüdü ve altın madalyanın sahibi oldu.
  • Uzun atlama: Türkiye rekoru 2009'da Karin Melis Mey tarafından yapılan 6.87m. Bu olimpiyatta 6.49m atlayabilen atletimiz finallere kalamadı. Dünya rekoru tam 28 yıldır kırılmayan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği sporcusu Galina Chistyakova tarafından atlanan 7.52m'lik derece. Tarihte 7.50m'nin üzerinde rekor sayılan atlayış yapabilmiş tek atlet kendisi. Bu yıl olimpiyat altın madalyasının kendi en iyi derecesini atlayan Amerikalı Tianna Bartoletta'nın 7.17m'lik derecesiyle kazanıldığını görünce dünya rekorunun kırılmasının ne kadar uzak olduğu daha kolay anlaşılır sanırım. Bu branşta ikisi altın, toplam üç olimpiyat madalyası sahibi Alman Heike Drechsler'i de anmadan geçmek olmaz elbette. Drechsler'in 1992'de atlayışı sırasında arkadan esen rüzgarın hızının 2.1 m/sn olan 7.63m'lük bir atlayışı olmasına rağmen rekor sayılan limitin 2.0 m/sn olması atlayışının rekor kabul edilmemesine yol açmıştı. Elbette onun müthiş spor kariyeri bu rekor olmadan da çok değerlidir. 1988 Seul olimpiyatında hem heptatlonu hem de uzun atlamayı kazanan Amerikalı Jackie Joyner-Kersee de bu branşın unutulmaz isimleri arasındadır.
  • Üç adım atlama: Türkiye rekoru 2013'de Sevim Sinmez Serbest tarafından yapılan 13.95m. Biz 14 metre barajını aşamamışken dünya rekoru 1995'te 15:50m atlayan Ukraynalı Inessa Kravets'e ait. Tarihteki ikinci en iyi derece 15.39m ve 15 metrenin üzerinde atlayış yapabilmiş sadece 30 kadın atlet var. Bu yıl olimpiyat altın madalyasını Kolombiyalı Caterine Ibargüen 15.17m'lik atlayışıyla kazandı. Bir önceki olimpiyat şampiyonu Kazak Olga Rypakova 14.74m atlatı ve üçüncü oldu.
  • Yüksek atlama: Türkiye rekoru 2011'de Burcu Ayhan tarafından yapılan 1.94m.1987'de 2.09m atlayan Bulgar Stefka Kostadinova'nın derecesi aradan geçen 29 yılda geçilebilmiş değil. 2 metrenin üzerinde toplam 197 atlayış yapan Stefka Kostadinova bu branşın en unutulmaz atleti. Bu yıl olimpiyat altın madalyasını 37 yaşındaki İspanyol Ruth Beitia 1.97m'lik derecesiyle kazandı. Dört olimpiyata katılan ve ilk madalyasını 37 yaşında kazanan Ruth Beitia geçen olimpiyattan sonra sporu bıraktığını açıklamış ama bir kaç ay sonra olimpiyat madalyası almadan emekli olmamak için geri dönmüştü.
  • Sırıkla yüksek atlama: Türkiye rekoru 2016'da Demet Parlak tarafından yapılan 4.30m. 5 metre barajını ilk defa geçen, 28 dünya rekorunun sahibi Rus Yelena Isinbayeva 5.06m ile dünya rekorunun halen sahibi. Hiç bir doping testi pozitif çıkmamış olan Yelena Isinbayeva bu yıl aktif sporu bıraktığından ikisi altın, toplam üç olimpiyat madalyasına bir yenisini ekleyemedi. Altın madalyayı 5.85m'lik atlayışı ile  Londra olimpiyatının 24.sü Yunan atlet Ekaterini Stefanidi kazandı.
  • Gülle atma: Türkiye rekoru 2016'da Emel Dereli tarafından yapılan 18.57m. Bu olimpiyatta 17.01m atan Emel Dereli 24. oldu ve finalde yarışamadı. Tarihte 22 metrenin üzerinde atış yapan sadece 4 kadın var ve bunların en yakını 29 yıl önce yapılmış. 1987 tarihli Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği sporcusu Natalya Lisovskaya'nın 22.63m'lik atışı hala dünya rekoru olarak geçerli. Natalya Lisovskaya aynı zamanda tarihteki en iyi 4 atışın da sahibi. Kadınlar gülle atmanın en başarılı 25 atletinden sadece 3'ü bu atışlarını 2000 yılından sonra yapmışlar. Bu olimpiyatta Amerikalı Michelle Carter ülke rekoru kırarak 20.63m attı ve altın madalyayı kazandı. 4 dünya, 2 olimpiyat şampiyonluğu bulunan Yeni Zellenadalı Valerie Adams 20.42m ile ikinci oldu.
  • Disk atma: Türkiye rekoru 1999'da Oksana Mert tarafından yapılan 64.25m'lik atış. Erkeklerin attığı diskin yarısı olan 1kg'lık diski 75 metrenin ötesine atabilmiş tek kadın olan Doğu Almanya sporcusu Gabriele Reinsch'ın 76.80m'lik rekoru 1988'den bu yana geçilemiyor. Kadınlar disk atma tarihindeki en başarılı 25 sporcudan sadece 2'si bu atışlarını 2000 yılı sonrasında yapabildi. Bu olimpiyatta finalde sadece tek bir geçerli atış yaparak 69.21m atan, geçen olimpiyatın da şampiyonu olan, Hırvat sporcu Sandra Perković altın madalyayı kazandı.
  • Cirit atma: Türkiye rekoru 2016'da Eda Tuğsuz tarafından yapılan 58.95m. Biz henüz 60 metreyi geçememişken dünya rekoru Pekin ve Londra olimpiyat şampiyonu ve bu olimpiyatın üçüncüsü olan Çekoslavak sporcu Barbora Špotáková'nın 72.28m'lik atışı. Bu yılın şampiyonu ise 66.18m atan Hırvat sporcu Sara Kolak. Kadınlar cirit atma tarihinde 70 metrenin üzerinde atış yapmış 4 sporcu bulunuyor.
  • Çekiç atma: Türkiye rekoru 2012'de Tuğçe Şahutoğlu tarafından yapılan 74.17m. Tuğçe Şahutoğlu olimpiyatta 67.05m ve diğer sporcumuz Kıvılcım Kaya Salman ise 64.79m attılar ve finale kalamadılar. Bu yıl olimpiyata gelirken dünya rekoru 81.08m ile Polonyalı sporcu Anita Włodarczyk'a aitti. Olimpiyatta 82.09m ile dünya rekorunu yenileyen sporcu burada da durmadı ve 28 ağustosta 82.98m gibi inanılmaz bir atış yaptı. Dünyada kendisinden başka 80 metreyi geçen bir kadın sporcu bulunmuyor.

  • Heptatlon: Türkiye rekoru 2000'de Anzhela Kinet tarafından yapılan 6076 puan. Yedi branşta yarışma gerektiren bu dalda dünya rekoru ise 7000 puanın üzerine ilk çıkan kadın atlet olan Amerikalı sporcu Jackie Joyner-Kersee'nin 1988'de elde ettiği 7291 puanı. Jackie Joyner-Kersee 4 olimpiyat üst üste madalya kazanan, uzun atlama ve heptatlonu birlikte kazanan muazzam bir sporcuydu. Halen 7000 puan barajını aşabilmiş sadece 3 kadın atlet var. Bu olimpiyatta 22 yaşındaki Belçikalı genç atlet Nafissatou Thiam 6810 puanla atın madalyayı alırken Londra olimpiyatının altın madalyalı ismi İngiliz Jessica Ennis-Hill Rio'da 6775 puanla ikinci oldu.

5 Eylül 2016 Pazartesi

Atletizmde ne durumdayız? - 2016

Londra olimpiyatlarından sonra Türkiye atletizminin dünyanın neresinde olduğuna bakan iki yazı yazmıştım [1], [2]. 24 farklı dalda yarışan erkeklerde dünyanın neresindeyiz sorusuna tekrar bakalım:

  • 100 m: Türkiye rekoru aradan geçen dört yılda 10.37'den 9.92'ye gerilemiş durumda. Rekorun sahibi Jak Ali Harvey. Kendisi bu olimpiyatta da yarı finalde koşma başarısı gösterdi ve 10.03 ile final şansı bulamadı. Dünya rekoru ise bu yıl da altın madalya alan Usain Bolt'a ait: 9.58. Jak Ali Harvey en iyi derecesini finalde koşabilse dördüncü olabilirdi ki bu muazzam bir başarı olurdu.
  • 200 m: Bu mesafede de Türkiye rekoru oldukça iyileştirilerek 20.86'dan 19.88'e çekilmiş. Rekorun sahibi Ramil Guliyev bu olimpiyatta çok büyük bir başarı göstererek finalde koştu ve 20.49'luk bir derece yaptı. Kendisine ait rekoru tekrarlayabilse 19.19'luk muazzam dereceye sahip dünya rekortmeni ve üçüncü defa bu mesafede altın madalya kazanan Usain Bolt'un ardından gümüş madalyayı alabilirdi.
  • 400 m: Sporcumuzun yarışmadığı bu mesafede Türkiye rekoru aradan geçen dört yılda 46.18'den 45.51'e çekilmiş durumda. Olimpiyat finalinde hiçbir sporcu 45 saniyenin üzerinde koşmadı ve Michael Johnson'ın 1999'dan kalan ve kırılması beklenmeyen 43.18'lik rekoru Güney Afrikalı Wayde van Niekerk tarafından 43.03 gibi müthiş bir dereceye taşındı. Bu mesafe için bir baraj gibi düşünülen 43 saniyenin de altına inebilecek bir performansa sahip atlet erkekler atletizm yarışlarında kırılan tek dünya rekorunun sahibi oldu.


  • 800 m: Yine sporcularımızın olimpiyata katılamadığı bir mesafe olan 800 metrede de Türkiye rekoru 1:46.92'den 1:44.00'a geriletilmiş. 1:40.91 ile dünya rekorunu elinde tutan ve geçen olimpiyatın şampiyonu David Rudisha bu yarışı da 1:42.15 ile kazandı. Türkiye rekortmeni İlham Tanui Özbilen burada yarışabilse ve en iyi derecesini tekrarlayabilse altıncı olabilirdi.
  • 1500 m: Bu mesafedeki en iyi sporcumuz olan İlham Tanui Özbilen 800m gibi 1500'de de Türkiye rekorunun sahibi. Geçen olimpiyatta finalde koşan İlham dört yıl içinde hem kendi derecesini, hem de Türkiye rekorunu 3:33.32'den 3:31.30'a getirmiş olsa da bu yıl olimpiyat elemelerinde kendi performansının çok uzağında koşarak 3:49.02 yapabildi ve elendi. Final ise ilginç bir şekilde bütün elemelerden ve yarı finallerden aşırı yavaş koşuldu ve Amerikalı Matthew Centrowitz, Jr. 3:50.00 ile olimpiyat altın madalyasını kazandı. Bu alanda dünya rekoru unutulmaz Faslı atlet Hicham El Guerrouj'a ait çok uzaklarda bir derece: 3:26.00.
  • 5000 m: Türkiye rekortmeni Ali Kaya olimpiyatta ilk turda en iyi derecesi olan 13:00.31'in çok uzağında 14:05.34 koşabildi ve elendi. Altın madalya kazanan İngiliz atlet Mo Farah 13:03.30 bir derece ile kazandığından Ali Kaya'nın Türkiye derecesi aslında oldukça iyi denebilir. Dünya rekoru ise 5000 ve 10000 metrenin müthiş atleti Kenenisa Bekele'ye ait 12:37.35.
  • 10000 m: Bu mesafede nadiren olan bir şekilde iki atletimiz birden koştu. Türkiye rekorunu dört yıllık sürede 27:29.33'ten 27:24.09'a getiren Ali Kaya yarışı tamamlayamadı, diğer atletimiz Polat Kemboi Arıkan ise 27:35.50 ile 13. oldu. Dünya rekoru 26:17.53 ile 5000'de olduğu gibi Kenenisa Bekele'ye ait. Altın madalyayı geçen yıl 5000 ve 10000'i kazanan Mo Farah 27:05.17 ile aldı ve büyük bir başarıya imza atmış oldu.
  • 110 m engelli: Başarılı olmadığımız alanlardan biri olan 110 metre engellide 2011'de Çağlar Kahramanoğlu'nun koştuğu 14.03'ün altına inebilmiş değiliz. Dünya rekoru 12.80 ile Amerikalı atlet Aries Merritt'e ait. Altın madalyayı daha önce 13 saniyenin altında koşmuş olan Jamaikalı Omar McLeod 13.05 ile kazandı.
  • 400 m engelli: Bu mesafede Türkiye rekoru Küba doğumlu Yasmani Copello Escobar'ın ülkemiz adına koşmaya başlamasıyla 50.13'den 48.46'ya çekildi. Dünya rekoru bu mesafeyi 47 saniyenin altında koşabilen tek atlet olan Amerikalı Kevin Young'ın 1992'de koştuğu: 46.78. 400 metre engellide yapılmış en iyi atı dereceyi yapan atletlerin 2000 yılından önce koşmuş olması ilgi çekici bir konu bence. Altın madalya 47.73 ile Amerikalı atlet Kerron Clement'in oldu. Final koşusu büyük bir rekabet içeren yarışta Yasmani Copello Escobar Türkiye rekoru kırarak 47.92 koştu ve bronz madalyayı aldı. Yarışı tamamlayan 7 atletten dördü ülke rekoru kırarken, biri kendi en iyi derecesini, diğeri de bu sezon koştuğu en hızlı dereceyi yaptı.
  • 3000 m engelli: Türkiye rekorunun 8:17.85 ile sahibi olan Tarık Langat Akdağ'ın tamamlayamadığı yarışta, Halil Akkaş 8:33.12 ve Aras Kaya 8:32:35 koştular ve finale kalamadılar. Dünya rekorunu 2004 yılında Katarlı Saif Saaeed Shaheen 7:53.63 ile kırmıştı. Altın madalyayı Kenyalı Conseslus Kipruto 8:03.28 ile kazandı.
  • 4x100 m: Geçen olimpiyatta 39.81 olan Türkiye rekoru bu olimpiyata gelirken 38.31'e kadar iyileştirilmişti. Elemelerde bunu 38.30'a çeken milli takımımız 4. oldu ve finale kalamadı. 36.84 ile dünya rekorunu elinde bulunduran ve harika sporculardan kurulu olan Jamaika takımı burada da 37.27 koştu ve altın madalyayı aldı. Amerika izleyenleri şaşırtmadı ve bayrak değişimi sırasında hata yaptı.
  • 4x400 m: Türkiye rekoru 3:03.92'den 3:02.22'ye getirilmiş olsa da takım olarak bu olimpiyatta koşmadık. Dünya rekoru 1952'de bir defa Jamaika'nın eline geçmiş olsa da 100 yılı aşkın süredir Amerika takımına ait oluyor. Son rekoru 1993'de 2:54.29 gibi tekrarlanması çok zor bir derece ile kıran Amerika takımı burada da beklendiği gibi çok iyi koştu ve 2:57.30 ile altın madalyayı kazandı.
  • Maraton: Türkiyenin en uzun zamandır kırılamayan atletizm rekoru Mehmet Terzi'nin 1987'deki 2:10:25'lik derecesi. Maraton çoğu uzun mesafe yarışında olduğu gibi Kenya ve Ethopyalıların üstünlüğünde geçiyor. Tarihte koşulmuş en iyi 10 derecenin yedisini Kenyalı, kalan üçünü ise Ethopyalı atletler koşmuşlar. En iyi derece ise 2 saat barajına çok yaklaşan Dennis Kimetto'nun 2:02:57'si. Olimpiyat altın madalyasını tarihin en hızlı ikinci maraton koşucusu olan Eliud Kipchoge 2:08:44 ile kazandı. Atletlerimiz Kaan Kigen Özbilen 140 atletin tamamlayabildiği yarışta 2:14:11 ile 17., Ercan Muslu 2:18:40 ile 51., Bekir Karayel ise 2:31:27 ile 126. olabildiler.
  • 20 km yürüyüş: Türkiye rekoru Ersin Tacir tarafından 1:22:31'den 1:22:19'a ancak getirilebilirken dünya rekoru Japon Yusuke Suzuki tarafından 1:17:16'dan 1:16:36'ya taşınmış durumda. Rekortmen yürüyüşcümüz Ersin Tacir kendi en iyi derecesine yakın bir şekilde 1:22:53 ile 30. olurken altın madalyayı geçen olimpiyatın bronz madalyalı atleti Çinli Wang Zhen 1:19:14 ile kazandı.
  • 50 km yürüyüş: En uzun mesafeli atletizm yarışması olan bu dalda Türkiye rekoru Özgür Ozan Pamuk tarafından 4:44:46 ile yürünmüş. Bu olimpiyatta yarışan sporcumuz olmadı maalesef. Dünya rekorunu 3:32:33 ile elinde bulunduran Fransız Yohann Diniz bu yarışta 8. olabilirken altın madalya 3:40:58 ile geçen yılın dünya şampiyonu Fransız Matej Tóth'un oldu.
  • Uzun atlama: Türkiye rekoru 2000'de 8.08 atlayan Mesut Yavaş'a ait. Dünya rekoru ise 8.95 metre ile 1999 yılından beri geçilemeyen Amerikalı Mike Powell'a ait. Yarışan sporcumuz olmayan olimpiyat finalinde hiç hatalı atlayış yapmayan Amerikalı Jeff Henderson son atlayışında Güney Afrikalı rakibini 1 cm ile geçerek 8.38m atladı ve altın madalyayı kazandı.
  • Üç adım atlama: Türkiye rekoru bu yıl Şeref Osmanoğlu tarafından 16.67m'den 16.85m'ye ilerletilmişken dünya rekoru 1995'den bu yana geçilemeyen İngiliz Jonathan Edwards'ın 18.29m'lik derecesi. Olimpiyatta ilk iki sırayı Amerikalı atletler alırken altın madalyayı geçen olimpiyatın şampiyonu Christian Taylor 17.86m'lik derecesiyle aldı. Üç adım atlama tarihinde 18 metreyi geçen sadece üç atlet olduğunu ve bunlardan ikisinin bu derecelerini 2015'de yaptıklarını da not düşmek dünya rekorunun ne kadar uzakta olduğunu anlamaya yardımcı olacaktır.
  • Yüksek atlama: 2002'de Metin Durmuşoğlu'nun atladığı 2.26m hala Türkiye rekoru olarak dururken dünya rekoru da bu dalın gelmiş geçmiş en iyi sporcusu olan Kübalı Javier Sotomayor'ın 2.45m'lik derecesi. Javier Sotomayor hakkında ayrıca bir yazı planladığım için burada hakkında uzunca yazmayacağım. Olimpiyat altın madalyasını 2.38'lik atlayışı ile Londra olimpiyatın üçüncüsü olan Kanadalı Derek Drouin kazandı. Son olarak yüksek atlama Türkiye rekorunun 1962 dünya rekoru seviyesinde olduğunu not düşmek isterim.
  • Sırıkla yüksek atlama: Bu alan da oldukça başarısız olduğumuz alanlardan biri maalesef. 2000 yılında Ruhan Işım'ın atladığı 5.70m'lik derecenin üzerine çıkılabilmiş değil. Sırıkla yüksek atlamanın efsane ismi Sergey Bubka 17 dünya rekoru kırmış ve çıtayı 6.14m'ye çıkartıp emekli olmuştu. Onun bu kırılamaz gibi görünen derecesi 2014'te Fransız Renaud Lavillenie tarafından 6.16m'ye yükseltildi. Geçen olimpiyatın şampiyonu Renaud Lavillenie bu sefer 5.98m atlayıp ikinci olabilirken, 22 yaşındaki Brezilyalı Thiago Braz da Silva olimpiyat tarihinde ilk kez 6 metrenin üzerinde bir atlayış yaparak 6.03m ile altın madalyayı kazandı.
  • Gülle atma: Hüseyin Atıcı'nın 20.42m'lik derecesi bu alandaki Türkiye rekorumuz. Dünya rekortmeni ise 23.12m'lik derecesiyle Amerikalı süper atlet Randy Barnes. 23 metre barajı sadece iki atlet tarafından geçilebilmiş ve Barnes'ın rekoru 1990 tarihli. Bu yıl 22.52m atan 23 yaşındaki genç Amerikalı Ryan Crouser altın madalyayı aldı. Hiç faullü atış yapmayan Crouser'ın yaptığı altı atıştan dördü ikinciden daha iyiydi. 
  • Disk atma: Türkiye rekoru Londra olimpiyatlarına da katılan Ercüment Olgundeniz'e ait: 67.50m. Dünya rekoru ise çok çok eskilerden; 1988 yılından beri kırılamıyor. Doğu Almanya'lı Jürgen Schult'un 74.08m'lik rekoru yakın gelecekte de kırılabilecekmiş gibi durmuyor. Bu olimpiyatın altın madalyası son hakkında 68.37m atan Alman atlet Christoph Harting'in oldu.
  • Cirit atma: Türkiye rekoru geçen olimpiyattan bu yana geliştirilemediğinden hala Fatih Avan'ın 85.60m'si. Elbette 1996 tarihli Jan Železný'nin 98.48m'si de geçilebilmiş değil. Hatta 90 metrenin üzerine çıkıldığında bile önemli bir haber oluyor. Bu yıl altın madalya Alman atlet Thomas Röhler tarafından 90.30m ile kazanılırken Londra olimpiyatlarında birinci olan Trinidatlı Keshorn Walcott üçüncü olabildi.
  • Çekiç atma: Atina olimpiyatlarında 81.45m atan ve bronz madalyayı kazanan Eşref Apak'ın derecesi geçilemediğinden hala Türkiye rekoru. Eşref bu yıl da olimpiyatlara katıldı ve kendi en iyi derecesinden çok uzak olan 70.08m ile ancak 24. olabildi. Dünya rekoru ise 1986 yılından ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği sporcusu Yuriy Sedykh'e ait; 86.74m. Yuriy Sedykh bu branşın efsanevi atleti; iki olimpiyat altını bir de gümüş madalyası kazanan sporcunun derecesi aradan geçen 30 yılda geçilemedi. Rio'da 80 metreyi geçebilen kimse olmadı ve Tacik sporcu Dilshod Nazarov 78.68m ile altın madalyayı kazandı. Eşref Apak bu branşta yetiştirdiğimiz en büyük değerken maalesef potansiyelini gerçekleştiremeden spor yaşamını sonlandıracak gibi görünüyor.
  • Dekatlon: Erkeklerin yarıştığı en zorlu branş olan ve 10 ayrı atletizm branşında yarışma gerektiren dekatlon ülkemizde çok az bilinip ve yapıldığından 1996 tarihli Alper Kasapoğlu'nun 7757 puanlık rekoru aradan geçen 20 yılda kırılamamış durumda. 9045 puanla dünya rekorunu elinde tutan Amerikalı Ashton Eaton Londra'dan sonra Rio olimpiyatlarında da 8893 puanla olimpiyat rekorunu tekrarlayarak altın madalyayı aldı.

2 Eylül 2016 Cuma

Olimpiyatlarda halterde en iyi derecelerimizi yapsaydık - 2

Dört yıl önce Londra olimpiyatlarından sonra haltercilerimizin dünyadaki yerini karşılaştıracak bir yazı yazmıştım. Rio olimpiyatlarından sonra bu karşılaştırmayı tekrar yapayım dedim. Yazının gerisini okumaya üşenecekler için baştan söyleyeyim durum berbat.


Büyük erkeklerde 8 farklı kiloda müsabakalar yapılıyor. Karşılaştırma için kullandığım adresler Türkiye Halter Federasyonu ve Wikipedia olimpiyat sayfası.

  • 56 kg: Halil Mutlu'nun 2000 yılındaki 305 kg toplam kaldırışı Türkiye rekoru olduğu gibi Rio öncesine kadar dünya rekoru olmaya da devam ediyordu. Çinli Long Qingquan bu yıl müthiş bir performansla 307 kg kaldırdı ve dünya rekorunu ele geçirdi. Halil Mutlu sporu bırakalı yıllar olduğundan buraya katılsaydı ikinci olurdu demek çok iyimser olur. Olimpiyatta bu kiloda ilk 20'ye kalan sporcumuz da yoktu.
  • 62 kg: Bu kiloda da Halil Mutlu'nun 2003'te kaldırdığı 322.5 kg hala Türkiye rekoru. Olimpiyat şampiyonu Kolombiyalı Óscar Figueroa 318 kg kaldırabildi. Dünya rekoru ise 2015 yılında bu olimpiyatta derece yapamayan Çinli Chen Lijun'a ait; 333 kg. Birincinin derecesinin Halil Mutlu'nun rekorundan düşük olması bizi yanıltmasın, bu kiloda da ilk 20'de sporcumuz yoktu.
  • 69 kg: Bu kilo ülkemizin halterde madalya alan tek sporcumuzun bulunduğu kilo. Geçen olimpiyatlarda Türkmesitan adına yarışan ve 13. olan Daniyar İsmayilov iki yıldır ülkemiz adına yarışıyor ve Türkiye rekorunun da sahibi. Rio'da ikinci olurken altın madalyayı sadece 1 kg ile kaçırdı, 351kg kaldırdı. Dünya rekoru Çinli Liao Hiu'ya ait 359kg.
  • 77 kg: 2004 yılında Taner Sağır tarafından kaldırılan 375kg'un üzerine çıkılabilmiş değil ülkemizde. 380kg ile dünya rekortmeni olan Lü Xiaojun bu yıl 379kg kaldırdı. Finalde yarışan sporcumuz maalesef yine yoktu.
  • 85 kg: Mehmet Yılmaz'ın 2001 yılında kaldırdığı 381 kg Türkiye rekoru iken İranlı dünya rekortmeni Kianoush Rostami kendi derecesini 1kg arttırarak 396kg'a taşıdı. Mehmet Yılmaz'ın 15 yıldır ileri taşıyamadığımız derecesi bu yarışmada altıncı olabilirdi ama onun yerine olimpiyat finalinde yarışacak bir sporcu gönderemedik maalesef.
  • 94 kg: Türkiye rekoru 400kg ile Hakan Yılmaz'a ait. 2009 yılında kaldırılan bu derece bu yıl Rio'da oldukça başarısız kaldırışlar yapıldığında tekrarlansa ikinci olabilirdi. Geçen olimpiyatta 418kg ile dünya rekoru kıran Kazak İlya İlyin'in yokluğunda 403kg ile İranlı Sohrab Moradi altın madalyayı aldı. Finallerde yarışan sporcumuz bu kiloda da yoktu.
  • 105 kg: Türkiye rekoru 420kg ile Bünyamin Sudaş'a ait. Rekor 2001 yılında kırılmış. Olimpiyat şampiyonu olan Özbek Ruslan Nurudinov 431kg kaldırdı. Dünya rekortmeni 94kg'da olduğu gibi Kazak İlya İlyin; 437kg. Bünyamin Sudaş'ın derecesinin burada ikinci olabilecek kadar iyi bir derece olması aradan geçen 15 yıldan sonra şaşırtıcı bir bilgi bence.
  • 105+ kg: Türkiye rekoru 417.5kg ile yine Bünyamin Sudaş'a ait. Rekor 2005 yılında kırılmış. Rio'da müthiş bir çekişmenin ardından Gürcü Lasha Talakhadze 473kg ile dünya rekorunu kırarak altın madalyayı aldı.
Erkeklerde bir, kadınlarda üç sporcuyla katıldığımız halter branşı ülkemiz adına dibe vurmuş görünüyor. Geçen olimpiyatlarda Türkmenistan adına yarışan sporcu artık Türkiye için yarışmıyor olsa olimpiyatta değil madalya alacak, finallerde yarışacak tek bir erkek haltercimiz olmayacaktı. Halter federasyonu başkanı Tamer Taşpınar alınan madalyayı bir başarı olarak görüyorsa ciddi bir yanılgı içindedir.

Eğer memleketin neresi doğru ki demiyorlarsa halter federasyonunun yapacak çok işi var.

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...