27 Ağustos 2014 Çarşamba

Fen Lisesi sayısı artıyor ama başarı düşüyor

Bu yıl üniversite sınav sonuçlarına bakınca okul tiplerine göre başarı bölümüne de göz attım. 1985-1988 yılları arasında Kayseri Fen Lisesinde okumuş biri olarak Fen Liselerinin başarı durumunu görünce gerçekten çok şaşırdım. Neredeyse her iki fen lisesi mezunundan sadece biri (%56) üniversitelerin 4 yıllık bölümlerinden birine yerleştirilmiş. Benim öğrenciliğim zamanında, rakamları net hatırlamıyorum ama, %90 bile başarısızlık sayılırken nasıl buralara gelindi diye biraz bakayım dedim.

Öncelikle Fen Lisesinde okuyan bir öğrenci için tek başarı kriterinin ÖSYM'nin yaptığı sınavı geçmek olmadığında anlaşalım. Bilimsel düşünce yönteminin öğretilmesi, temel bilimler için donanımlı eleman yetiştirilmesi elbette çok önemli kriterler ama bu sınavda bu kadar büyük bir grubun başarısız olması da göz ardı edilemeyecek bir problem bence.

İkinci olarak kendi okuduğum yıllara bir güzelleme yapmadığımı da söylemek isterim. O zaman toplam fen lisesi sayısı (4) dörtdü. 12 Eylül darbesinin hemen ardından kenan evren'in emriyle kurulan ve her yıl ziyaret ettiği okullardı fen liseleri (Ankara Fen Lisesini ayrı tutarak söylüyorum elbette). Hiç bir sosyal imkanın olmadığı, öğrenciler üzerinde ciddi baskının olduğu yıllardı. O yılları yaşamış biri olarak kesinlikle oğlumu yatılı okula göndermeyeceğim.

70-80 milyonluk bir ülkede 4-5 tane fen lisesi olmasını öneriyor değilim elbette. Aşağıda ÖSYM'nin kendi sitesinden aldığım verilerle çizdiğim grafikler var. ÖSYM'nin geçmişe yönelik tuttuğu verilerin evlere şenlik olması ayrı bir yazı konusu olacak kadar acayip. Grafikte kullanılabilecek kadar anlamlı verileri sadece bu yıllar için bulabildiğimden 2001-2006 arasında bir sıçrama olmadığına dikkat çekmek isterim.

2001 yılından 2014'e gelinirken fen lisesine alınan öğrenci miktarı yaklaşık 5.5 kat artmış. Okulların kapasitelerinin artmadığı düşünülünce bunun yeni fen lisesi açılmasıyla yapıldığını tahmin etmek çok kolay. Fen lisesinden mezun olan öğrencilerden üniversiteye yerleşenlerin sayısı ise bu dönemde sadece 3 kat artmış. 2001'de %72 olan oran yaklaşık 10 yıldır %50-%60 arasında.

Özel Fen Liselerinde durum azıcık daha iyi. Onlar da %60-%70 arasında bir başarı gösterebilmişler üniversite sınavlarında.

Bunca başarılı öğrenciyi bir araya getirip kendi haline bıraksalar bile daha yüksek başarı elde edilebilecekken bir de 4 yıl okutup yarı yarıya üniversiteye yerleştirmek muazzam bir başarısızlık öyküsü.

"O da bir şey mi? 12 yıl İngilizce anlatıp tek cümle kurduramıyoruz" derseniz de haklısınız tabi.

1 yorum:

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...