Yasakların ve özlük haklarına müdahalenin artmasıyla birlikte başlayan, Gezi Parkı olayları ile doruğa çıkan hareketi bahane edip, devlet tarafında ortaya atılan, "Sosyal Medya Düzenlemesi" hakkında Yakından Eğitim gönüllüsü özgür yazılımcıların söyleyecekleri var.
Özgürlüğün sadece yazılım tarafını savunarak bir sonuca varılamayacağını, özgürlük mücadelesinin hayatın her alanında savunulması gerektiğini düşünen bizler, olası bir "Sosyal Medya Düzenlemesi"ne karşı çıkıyoruz.
FATİH projesinde özgür yazılımları kullanacağız deyip, ardından vatandaşlarının bilgi alma özgürlüklerini kısıtlamak isteyen bu pragmatik tutumu yanlış buluyoruz. Halkın neden geleneksel medya yerine sosyal medyayı tercih ettiğini düşünmeye çağırıyoruz.
Gelişmiş ülkelerde tartışılan konu; eğitim, sağlık gibi temel hizmetlerin yanında, internetin de bir vatandaşlık hakkı olması gerekliliği iken, Türkiye'de konuşulanın sansür olması üzücüdür. Daha önceki DNS engellemelerin de halkın nasıl hızlıca durumu öğrenip, alternatifler yarattığını hatırlayalım. İnsanları bu tip çözümlere zorlamak yerine, daha fazla bilgi edinme hakkı yaratılmaya çalışılmalıdır. İnternet üzerinde nickname/mahlas kullanımının bir gelenek olduğunu hatırlatıyor ve engelleme yerine Internetin davranışını anlamaya davet ediyoruz.
Özgür yazılım/bilgi kültürü ile yaşamış bizler, bu özgürlükleri savunmayı, her zaman kendimize bir borç olarak görüyoruz. Konu ile ilgili bazı dost kuruluşların yayınladığı "Sosyal medya ve haklarımız" isimli bildirinin de altına imza attığımızı belirtiriz.
Özgür Yazılım, Özgür Dünya
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var
İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...
-
Bu yıl kabul edilen bizim çocuklar: Ahmet Göksu - Native Graphics Backend for FreeType Demos on macOS Ali Haydar - Implementation of a g-k ...
-
İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...
-
Bu yıl kabul edilen bizim çocuklar: Bora Sabuncu - Remote Control Emre Çelikten - Web Data Collection for Language Modeling Gökçen Eras...
Tamamen katılıyorum Necdet Bey, özellikle ''Özgürlüğün sadece yazılım tarafını savunarak bir sonuca varılamayacağını, özgürlük mücadelesinin hayatın her alanında savunulması gerektiğini düşünen bizler'' düşüncenize tam anlamıyla destek veriyorum. Bunun yanında özgürlüğün elde edilmesi için çırpınan insanlara karşı da bir söylemdir gidiyor. ''Sağduyu'' diye öne sürdükleri bu bakış açısı özgürlük mücadelesinin boş iş olduğunu, susup oturarak , birilerinin bizim adımıza düşünmesi gerektiğini, oy vermek harici herhangi bir talepte bulunulmaması gerektiğini söylemek ile tam olarak örtüşmektedir. Dilerim bu insanlar da biran önce özgürlüğün herkes için olduğunu, bazı grup/kişi/kurumlarca engellenmemesi gerektiğini de biran önce anlar. Bu özgürlük internet özgürlüğü olur, yazılım özgürlüğü olur, yaşam özgürlüğü olur veya da düşünce özgürlüğü olur. Ama en temelinde özgürlüklük herkes içindir.
YanıtlaSilSosyal medya ile ilgili yapılmak istenen sahte twitter hesaplarını açanları tepit etmek ve işlem yapmaktır. Bu arada gerçek hesap sahipleri de takip edilecek. Asıl sorun takma adları ile ilişkin özel isimlerin kişinin isteği dışında açıklanmasının önlenmesidir. Bu durumunda aksinin yapılması özel hayatın gizliliğine aykırıdır.
YanıtlaSilÜlkedeki daha önemli sorunlara dikkat çekmek gerekir. Çift anadil uygulaması faaliyete geçirilip yerelden genele yaygınlaştırılırsa, insanların birbiri arasında anlaşması için birkaç dil öğrenmek gerekecektir. İnsanların Türkçe dışında ortak dil kullanması toplumsal huzuru tamamen kaçıracaktır. Bunu dikkate almak gerekir.