Elbette bir özgür yazılım projesinin parçası olmak cv'ye yazılabilecek en havalı şey. Bunun için ne bir danışmana ihtiyacınız var ne de başka bir şeye. Biraz İngilizce ve çokça çalışmak sizi istediğiniz özgür yazılım projesine dahil edebilir. Bence bir bilgisayar mühendisinin ortak çalışma yürütebildiğini, bir plana bağlı çalışabildiğini gösteren en önemli gösterge okulunun dışındaki birileriyle birlikte bir geliştirme yapmış olmasıdır. Ohloh'daki hesabınız bence sayfalarca cv'den daha etkili olacaktır.
Aşağıdaki önerileri okurken bambaşka doğrular da olabileceğini hesaba katmak, bunları yapmadan da çok başarılı olunabilirken bunları yapıp da başarısız olunabileceğini de unutmamak gerekir.
Danışman seçimi:
- Bitirme projesinde danışmanınızı siz seçebiliyorsanız (bunun seçime bağlı olmadığı yerler de var) ne yapmak istediğinize bağlı bir seçim yapın. Danışmanınızın sürekli çalışmalarınızla ilgilenmesini, danışmanlık yapmasını istiyorsanız size vakit ayırabilecek birini seçin. Bu konuda hayalci olmayın. Hocanın ders yükünü haftalık mesaisinden çıkartıp kalan zamanı öğrenci sayısına bölmeyin. Gerçekte size ayırılabilecek zaman bu hesapta ortaya çıkanın çok altında olacaktır. Sizin de dersleriniz var ve bunlar hocanın size ayırabileceği vakitlerle nadiren çakışmayacaktır. Bir hocanın haftalık 1-2 saatini size ayırabilmesi durumunu olumlu kabul etmelisiniz. Projenizde daha fazla danışmanlığa ihtiyacınız olacaksa bunu baştan hocayla konuşun.
- Projenize fazla karışan olmasın istiyorsanız gidin başı en kalabalık hocayı seçin. Hocanın çalışma alanıyla sizin projenin arası ne kadar fazla açılmışsa o kadar serbest kalacaksınızdır muhtemelen. Bunu önermiyorum ama hocanın çalışma alanında birşeyler yapıp gözden ırak olmayı beklememek gerekir diye yazıyorum.
- Kiminle çalışacağınıza kesinlikle üçüncü sınıfın sonunda karar vermiş olun. Hocanın o yıl mezun olanlara hangi projeleri yaptırdığına bakın. Bazen çok iyi bir danışman sizi pek de ilgilenmediğiniz bir alana yöneltip, sevdirebilir. Danışmanınız olmasını istediğiniz bir kaç hocayla konuşun. Yanına gittiğiniz herkesin "nasıl bir konuda çalışmak istiyorsun" diye soracağını ve sizin "bilmiyorum" cevabınızı beğenmeyeceğini hemen söyleyebilirim.
- Danışmanınızla ev arkadaşı olmayacağınızdan en çok anlaşabildiğiniz hocayı seçmenize gerek olmasa da en anlaşamadığınız hocayla çalışmak da çok keyifsiz olacaktır.
- Bitirme projesindeki danışmanınızı en azından haftada bir defa göreceksiniz ve bu onu sınıfta 40-50 kişiyle birlikte görmek gibi olmayacak. Ya tek başınıza ya da ekip arkadaşlarınızla olacaksınız. Muhtemelen arada yaptıklarınızı beğenmeyecek. O hafta niye yeterince çalışmadığınızı soracak. Bazen onun dinlemeye enerjisi olmayacak ama sizin hep anlatacak enerjinizin olması gerekecek. O size kızacak ama siz ona küsemeyeceksiniz, bunu kesaba katın.
- İlk iş başvurunuzda muhtemelen danışmanınız aranacak referans olarak.
- Belki danışmanınızın 100. öğrencisi olacaksınız ama o sizin tek danışmanınız olacak. Bu seçimi iyi düşünerek yapın.
- Sonuçta kiminle çalışırsanız çalışın her şeyi siz yapacaksınız. Çok çalışırsanız başarılı olacaksınız. İşin en net kısmı burası.
- Proje seçimi aşamasında sizden beklenen hangi alanla ilgilenmek istediğinize karar vermiş olmanız. Bu çerçeveyi belirlediğinizde konuyu hocanın danışmanlığında kararlaştırabilirsiniz. Elbette üzerinde çalışmak istediğiniz konuyu belirleyebilmişseniz bu daha da iyi olacaktır ama danışmanlık denen iş konuya karar verme aşamasında başlıyor çoğu zaman.
- Kendinizi nasıl bir iş yaşamının içinde düşünüyorsanız bununla ilgili bir proje konusu belirlemeye çalışın. Mesleğe atılmadan önceki son yılınızı bir bakayım bu konuya diyerek geçirmeyin. Meslek hayatınızda tornavida tutmayı planlamıyorsanız bitirme projenizde de tutmayın.
- Hiç yapılmamış birşeyi yapmaya çalışmayın. Sizden dağların yerini değiştirmeniz beklenmiyor. Bu proje ile kendinize en fazla ne katabilirseniz öyle değerlendirin.
- Hem ulusal hem de uluslararası bir çok proje yarışması var. Onlardan birine katılmak yararlı bir deneyim olabilir.
- Meslek hayatınızı da teorik çalışmalarla geçirmeyecekseniz mutlaka sonucunda ortaya birşey çıkan bir proje konusu belirleyin.
- Okuldan mezun olduğunuzda bitirme projesi de sizin için bitmiş olacak. Bunu düşünerek yıl sonuna kadar tamamlayabileceğiniz bir iş seçin. Kesinlikle mezun olduktan sonra da geliştirmeye devam ederim demeyin. Etmezsiniz.
- Projenizi belirledikten sonra mümkün olduğunca duyurun. Hakkında blog yazın, kodlarını paylaşın. Fikriniz çalınır diye korkmayın. Zaten işi tamamladığınızda gösterebilmek için yapıyorsunuz. Çalacak olan o zaman çalar. Çok istisnai durumların dışında projeniz hakkında ne kadar çok ses çıkartırsanız o kadar iyi olacaktır sizin için. Konuşabileceğiniz, çalışmalarınızı sunabileceğiniz her fırsatı değerlendirin.
- Her ikisinin de zorlukları var. Bireysel çalışırsanız takıldığınız yerden çıkarken yardım alabileceğiniz kimse olmayacaktır ama bu aynı zamanda kimseyi bir yerden çıkarmanızın da gerekmeyeceği demek olur.
- İkiden daha kalabalık ekiplerin yönetimi işi çok zahmetlidir. Hele ekip elemanlarının arkadaşlarınız olacağını düşünürseniz, ancak çalışma konunuz birbirinden bağımsız alanlara ayrılabiliyorsa ve danışmanınız bu kalabalık ekibi idare etmeyi göze alıyorsa böyle bir işe girişin. Yoksa sonu hüsran olur.
- İki kişilik bir ekip iyidir aslında. Bazen siz ona sırtınızı dayarsınız, bazen o size. Hem koordine olması hem de birbirinin eksiğini kapatması kolay olur ama sakın sevgilinizle birlikte bir ekip oluşturup bitirme projesi yapmaya kalkmayın.
- Mezun olduğunuzda mutlaka bir ekiple çalışacaksınız diye illa bitirme projesini de bir ekiple yapmanız gerekmez. İş hayatındaki takım arkadaşlarınız profesyonel insanlar olacağından (tamam beklentilerinizi çok yüksek tutmayın ama bu işten para kazanıyor olacaklar en azından) öğrencilikten çok farklı bir çalışma disiplini olacak herkeste. Çalışacağınız konuya, danışmanınıza ve size bağlı olarak bireysel çalışmak bazen daha iyi olabilir.