13 Temmuz 2012 Cuma

Libreoffice çevirileri ne durumda?

Nisan ayının sonuna doğru iki yazı yazmış ve LibreOffice'in Türkçe çevirisi için üniversiteler olarak çalışacağımızdan bahsetmiştim [1], [2]. Lisans bedeli milyonlarca doları bulan ofis paketleri kullanmak yerine bir özgür yazılım olan LibreOffice'in kullanılmasının ülke açısından önemi ortadayken ve herkes bu konu üzerinde uzlaşmışken çok hızlı ilerleme kaydedeceğimizi düşünmüştüm. Ama öyle olmadı. Hepimizin işi olan bir konu bireyler açıcından bakınca "başkasının da işi" olduğundan çok kısıtlı bir katılım oldu üniversitelerden. Bu kadar büyük bir potansiyeli kullanamamak yazık oldu.

Neredeydik nereye geldik diye kısaca bakalım. LibreOffice 3.6 henüz duyurulmamasına rağmen arayüzü tamemen Türkçeleşmiş durumda. Yardım içeriği için Mayıs ayının başında %46 oranını yakaladığımızı yazmıştım. Bugün %56'dayız. Dört haftadır Çarşamba akşamları 21-22 arasında irc'de toplanıp birbirimize danışmak istediğimiz şeyler üzerinde konuşarak çeviri yapıyoruz. 2 ayda %10 artış gözünüze az görünebilir diyerek çevrilecek metnin büyüklüğü hakkında bir fikir vermek isterim size. Yaklaşık 700 sayfa olan Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar kitabı yaklaşık olarak 170.000 kelimeden oluşuyor. Çevrilecek bütün LibreOffice yardım içeriği ise 440.000 kelime kadar. İki buçuk tane Tutunamayanlar kadar içeriği çevirmek elbette kolayca olmuyor. Bu yazıyı yazarken 193.000'in biraz üzerinde kelime çevirilmeyi bekliyor durumda. Yani yapılacak çok fazla iş var.

Bu yazıyı bitirmeden bir de insanlar neden LibreOffice çevirisi yapıyorlar konusunda yazmak istiyorum. Bir maddi karşılığı olmayan böyle büyük bir iş için neden uğraşılıyor? Özgür yazılım işlerinde temel motivasyon o işi yapanlar arasında görünmek oluyor. LibreOffice çevirilerinde bu söz konusu değil. Program çalıştırıldığında görülebilen katkıcılara web sayfasından da ulaşılabiliyor ve çevirmenler burada görüntülenmiyor. Buradan bakınca iyilik yapıp denize atmak gibi görünen bu işi diğerleri neden yapıyor tam bilemiyorum ama ben camiadan aldığımın birazını olsun geri verme çabası olarak görüyorum. Özgür yazılım insanları olarak bunu farklı yollarla yapmaya çalışıyoruz, çeviri de o yöntemlerden biri.

4 yorum:

  1. bilg. müh. hocası kod yazsa daha iyi olur bence çeviri yerine. çeviriyi kod bilmeyenler yaparsa daha verimli dağılmış olur işgücü.

    YanıtlaSil
  2. siz 1 saat çarşamba günleri kod vs. gibi daha teknik şeylerle uğraşsanız, çeviriyi LO'in kod bilmeyen gönüllüleri yapsa daha verimli olmaz mı demek istedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne başkasının çeviri yapmasına engel oluyorum ne de kod yazmasına. Kendi vakti mi de kendi istediğim gibi kullanayım izin verirseniz.

      Sil

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...