4 Mart 2012 Pazar

Pardus'un Yarını Çalıştayı

Daha önce Pardus Camia Zirvesi'ne katılmış biri olarak yine sadece davetlilerin katılabileceği bir etkinlik olan Pardus'un Yarını Çalıştayı'na da katılacağım. 2010 Ağustos'unda yapılan etkinliğe Pardus'un gidişatından hoşnut olmayanların pek azı katılmıştı. Sonucundan umutlu olmadığın bir etkinliğe hiç katılmamak bir tercih meselesi. 'Nasılsa kendi bildiklerini yapacaklar, benim katılımımla da bunu meşrulaştıracaklar' diyerek veya başka gerekçelerle katılmayanlara elbette saygım var. Benim tercihim söyleyecek bir şeyim varsa sonradan bunu söyleseydim diye düşünmek yerine gidip orada bunu söylemek yönünde olacak.

Bir buçuk gün sürecek çalıştayın ilk gününde Jon Hall 'Özgür Yazılım: Dünya Perspektifi' konulu bir konuşma yapacak. Geri kalan zamanda ilk gün 6 saat, ikinci gün 3 saatlik toplantılar var.

Daha önce de söylediğim gibi bu çalıştaydan umutlu değilim. Yapılacakların önemli bir kısmına zaten karar verildiğini düşünüyorum. Benim ne yapılmasının uygun olacağını düşündüğümü de buraya yazayım, nasılsa bir sır olmadığı gibi ilk defa da ben söylemiyorum. Zamanında Redhat'in içinden Fedora'nın çıkartılması gibi bir yöntemin Pardus için de uygun olacağını düşünüyorum. Topluluğa devredilecek hakların bizdeki mevzuat yüzünden bir vakıf yerine bir derneğe verilmesi belki daha uygun olabilir. Bu mevcut bir dernek olabileceği gibi yeni kurulacak bir dernek de olabilir. Tübitak kurumsal olarak Pardus'u geliştirmeye devam edecek gibi duruyor (hatta söylentilere göre merkez Ankara'ya taşınacakmış). Topluluk dağıtımına yönetim olarak karışmadan geliştirilmesine destek vermesinin mümkün olacağına inanıyorum. Tübitak tek işi bu topluluk dağıtımının geliştirilmesi olan bir grup geliştirici çalıştırabilir. İş yükünün geri kalanını özgür yazılım camiası kendi üstlenirse bu yapı devam eder. Elbette Tübitak'ın Pardus'la ilgili haklarından bazılarını devrederken yeni dağıtıma vereceği desteği de iyi tarif etmesi ve kesin bir şekilde taahhüt etmesi gerekir.

Çalıştaydan sonra olanları ayrıntılı yazmayı planlıyorum. Sizin dile getirilmesini istediğiniz şeyler varsa yorum olarak ekleyebilirsiniz ama bunların 'paket yöneticisi şöyle değişsin', 'masaüstü şu olsun' şeklinde değil de 'bu mevzu şöyle devam etsin/etmesin' şeklinde olması daha yararlı olur diye düşünüyorum.

8 yorum:

  1. kde mevzusu şöyle devam etmesin, .pisi mevzusu böyle devam etmesin.

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar;

    Pardus'un tam Türkçe olması için ne gerekiyorsa yapılsın. Yoksa sizin de daha önce belittiğiniz gibi PİSİ,ÇOMAR vb. artık başka dağıtımlarda da karşılık bulmuş durumda. Pardus'un bizim için önemi Türkçe desteği. Türkçe hata kaydı açabileceğimiz ve yanıt alabileceğimiz tek Linux.

    Zemberek gelişimini de yine TUBİTAK üzerine alsın. Microsoft Office sözcüklerin Türkçe karşılığını öneriyorken Zemberek geri kalmamalı.

    Bir de sözde Pardus'un daha yaygın olarak kullanılması için yapılacak şu çalıştayda yetkilerin kimseye net bilgi vermediği için artık Pardus'un kolay kolay yaygınlaşamayacağını söylerseniz sevinirim.

    YanıtlaSil
  3. Aslında derli toplu bir şeyler yazmak istiyorum ama geniş bir zamanım olmuyor, onun için aklıma geldikça karalama yapayım dedim artık.

    Çalıştaya katılanların kendilerine şu soruları sormaları gerektiğini düşünüyorum;

    - Pardus mükemmel bir masaüstü Linux dağıtımı olsaydı geçtiğimiz 5 yıl kamu kurumları göç çalışmalarına başlamış olur muydu?
    - Kamu kurumları, kendileri için mükemmel bir Linux masaüstü dağıtımının kriterlerini belirlemek için bugüne kadar ne yaptı?
    - Pardus'un hangi eksiğinden dolayı kamu kurumlarının (olmayan) göç projeleri yürümedi?

    Kamunun Pardus'a göçememiş olmasının sorumlusu Pardus değildi, sorun kamu idaresinin Pardus göçü konusundaki iradesizliğinde ve plansızlığındaydı.

    Pardus hemen tüm kamu kurumları için oldukça yeterliydi, birkaç kurumun resmi olarak ve bireysel çabalarla belediye gibi bazı kurumların göç etmiş olduğunu biliyoruz, ancak kamu idaresi bundan ötesi için hiçbir çaba sarf etmedi.

    Şimdi de tek sorun Pardusmuş gibi bir hava yaratılması, sorun tespiti için 4 saatlik toplantılar düzenlenmesi falan Tübitak yönetiminin konuya bakışının ne kadar çarpık ve isabetsiz olduğunu gösteriyor, muhtemelen onlar da memurluğunu yerine getiriyor...

    Pardus'un sorunları çoktu, bende şikayete başlasam buradan Gebzeye yol olur, ama bunların hiçbiri kamu göçü için engel değildi her kamu projesinde olabilecek, projenin kendi dinamiği içerisinde yolunu bulması gereken, hatta yaygın kamu göçleri olmadığı için projenin kendi içerisine kapanmasından kaynaklanan şeylerdi. Eğer bunlar sorun diye çalıştayda tartışılacaksa harcanan her şeye çok yazık olacak.

    Bundan başka ben en başından beri Pardus gibi bir projenin kamu destekli özel sektör yatırımı olarak gerçekleşmesini hayal ediyordum, bugüne kadar bunu dile getirmemin bir anlamı yoktu ama belki siz bir öneri olarak dile getirirsiniz. Düşündüğüm modelde çok kabaca; Tübitak kamunun belirlediği ihtiyaçlara yönelik bir ihale açar, bu ihaleyi kazanan firma teknik şartnameye uygun kamu için bir ürün sunar, aynı zamanda geliştirdiği teknolojileri de piyasada pazarlayacağı kendi özel ürününde kullanarak gelir elde etmeye çalışır. Firmanın ürününün ticari başarısı ile orantılı olarak ihale bedeli her yıl muhtemelen düşer.

    Benzer bir modelde de Tübitak, kamu kurumlarının ihalelerindeki işletim sistemleri için Linux ve GPL şartı olan standart teknik şartnameler hazırlar, kısa sürede birkaç tane dağıtımın piyasada olacağı bir rekabet ortamı sağlanabilir.

    Uzun yazının kısası sorun Pardus'ta falan değil, 1.Kamu idaresinin Linux'a göç etme kararlılığı var mı? yok mu? 2. Varsa bu hangi modelle yapılacak?

    YanıtlaSil
  4. Ali Bey, en doğru noktaya parmak basmış.

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar,
    Hiç şüphe etmiyorum; Pardus'un sonunu Fatih projesi getirdi. "Neden Fatih projesinde Pardus kullanılmıyor?" gibisinden söylemler çoğalınca avucunu ovuşturan şirketler bu Pardus da nereden çıktı tepkisiyle Pardus'un ipini çektiler. Distrowatch haftalık bültenlerinden birinde yazıldığı gibi proje yavaş yavaş öldürülüyor. Necdet hocam sizden ricam çalıştaya katılacak aklı başında insanlar için projenin nasıl ve hangi yöntemlerle çatallanacağı üzerinde örnek süreçleri göstererek hatta yazılı belgelerle farkındalık oluşturmanızdır. Böyle bir sürecin başında da güvenilir bir lidere ihtiyaç olduğunu biliyorum. O kişi ancak siz olabilirsiniz bana göre. Ancak size zorluk çıkarılacağını da şimdiden kestirebiliyorum. Kolay gelsin. Levent

    YanıtlaSil
  6. @Levent
    Pardus sonunu Fatih projesi getirdi şeklinde hiç düşünmemiştim, sanırım yerden göğe kadar haklısın. "Neden Fatih projesinde Pardus kullanılmıyor?" sorusu soruldukça hep susuldu veya Pardus kullanılacak gibi bir izlenim yaratıldı, ama resmi olarak da hiç bir zaman Pardus kullanılacak denmedi. Fatih projesinde öğrenciler öğreneceğe en önemli bilgi bizim hiç birşey yapamadığımız! İşe yaramaz olduğumuzu, ve bununla bile övünebildiğimizi. Bizi bu duruma düşürenlere tekrar teşekkürler...
    Ercan

    YanıtlaSil
  7. Sayın Necdet Hocam
    Sizi çoktan beri takip ediyorum.Pardus 64 bit Projesini öğrencilerin istemesi ile nasıl başardığınızı ve Çomak'ın ortaya çıkışını da hep ümitle takip ettim.Pek çok yere de yazdım.Pardus mutlaka Bireysel ve Kurumsal olarak yaşamalı.Fakat benim Problemim Pardus'un nasıl yürüdüğünden ziyade Pardus(Daha doğrusu Libre Ofis ile yapılmış Pardus Paket Programları nın eksikliğidir.İnanın Büro da çalışan biri olarak Sadece Bir ek ders çizelgesi için,Bir yolluk hesaplama için,hatta yazı yazmak için Windovs denen illetliyi kullannmaktan kurtulmak istiyoruz.Yazıyı Kelime işlemcide elbetteki yazıyorum.Ancak benim istediğim Libre Ofis ile Bir Resmi Yazışma Programı yapılsın.Kurumslal -2 yi teklif eden benim.Ancak Kurumsal 2 de Böyle bir Yazışma Progarmı yok.Sizden isteğim Öğrencilere Libre Ofis ile Hesap Tablosu ve veri tabanı üzerinden Küçük paket programllar yaptırıp,Çomu sitesinde veya sizin sitenizde indirilebilsin.bu sayede pek çok arkadaşımın Pardus'a geçmesini sağlayabilirim. Bir ödeme Emri düzenleme Programı.Bir ek Ders Programı pek çok kşiyi Pardus'a geçirebilir.Saygılarımla, ALİSEYDİ OĞUZTÜRK

    YanıtlaSil

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...