17 Aralık 2011 Cumartesi

Görme engelliler için renkler

Hiç anlam veremediğim reklamlarla, kampanyalarla karşılaşıyorum. Şu kadar şişe kapağı getirirseniz bir firma şu kadar tekerlekli sandalye verecek gibi şeyler bunlar. Firmaya götürdüğümüz şey geri dönüşümden firmaya gelir getirici bir şey olsa arada bir bağlantı kurmak zor olmayacak ama şişe kapağı nedir? Hadi şişe kapağı fiziksel bir şey, facebook sayfamızı beğenen her kişi için şu kadar bağışta bulunacağım diyen bile çıkmıştı hatırlarsınız.

Az önce Renkler Herkes İçindir başlıklı bir sayfa gördüm. Burada kısa bir film var, filmi her seyreden için bir görme engelliye mobil cihazlar üzerinde çalışan bir uygulama ücretsiz verileceği anlatılıyor. Yazılım; görenlerin aklına gelmeyecek ama görme engelliler için faydalı bir iş yapıyor: telefonu bir şeye doğru tuttuğunuzda onun rengini söylüyor.

Sayfanın altında da bir not var: "Türkiye'de 700.000 görme engelli var. Film, şu ana kadar 1.574.278 kere izlendi"

Bir yazılım müşterilerinin iki katı kadarına bedava verilecek hale gelmiş (sponsor tarafından) ama hala ondan özel bir yazılım, ucuz değil filan diye bahsediliyor. Çünkü çoğunluk hala yazılımın parayla satılması zorunluymuş, parasız olanı ya lisanssız ya da kalitesiz olurmuş gibi düşünüyor.

Kamu için faydası bu kadar yüksek, yaygın etkisi büyük bir programın (eğer yoksa) bir özgür alternatifini yazmak eminim zor bir iş olmayacaktır. Bir buçuk milyon kere izlenmeden önce haberimiz olsaydı bütün mobil ortamlarda başarılı bir şekilde çalışan sürümlerini yazmış olurduk. Hatta program bütün dünya dillerini konuşuyor olurdu.

1 yorum:

  1. Yazıyı görünce müthiş şaşırdım. Zira daha 3 gün önce bu kampanya ile ilgili görüşlerimi belirtmiştim ben de. Okuduğum kitap sayesinde bahsi açılınca.(http://www.dogankitap.com.tr/kitap/K%C3%B6r+U%C3%A7u%C5%9F-1511)
    Epey iyi tesadüf olmuş sanırım.

    Hatta izin verirseniz, üç gün önce bu konularda bir postalaşmada anlattığım görüşlerimi burada yineleyerek size de ileteyim.

    Geçen sene, bu kampanya daha çıkmadan evvel bu konuları epey araştırmıştım. Gönüllü okuyuculuk yaptığım bir dönem Braille alfabesi dahi edinmiştim. İşte o dönem aslında benim hiç bilmediğim bir sektör olduğunu gördüm.

    http://www.youtube.com/watch?v=TOwDzDnd9NY&feature=related
    http://www.brailleteknik.com/index.html
    http://www.brailleteknik.com/urunler.html

    Sonrasında bu kampanyaya denk geldim. Kendi bölümümden epey değerli bir hocam ile sizin blog yazınızda bahsettiklerinizin neredeyse aynılarını konuşmuştuk bundan tam 6 ay önce bir postalaşmada.

    Şu an kendisi askerde olduğu için ondan izin alma imkanım ne yazık ki yok. Başkasından izin almadan düşüncelerini aktarmak da pek hoş bir durum değil, bunu bu sene kanıksadım.

    Lakin dediği şu satırları size aktarmamın bir sorun oluşturmayacağını düşünerek dediği şu cümleyi iletiyorum. Hakikaten sizin dedikleriniz ile taban tabana duran, dikkate alınılması gereken düşünceler var.

    "..Bu işin çözümü, görme engelliler için gerçekten toplumsal bir amaç güdülüyorsa o yazılımı üretip ücretsiz dağıtmaktır.
    Reklamsız, sponsorsuz. Bu mesela bizim bölümde bir lisans tezi bile olabilir, ve özgür yazılım olursa Türkiye ve belki de dünya çapında
    bedelsiz katkılar toplayabilir..."

    İlk dediğiniz kampanyalardan hareketle, ilginizi çekeceğini düşündüğüm iki link ekliyorum yoruma.

    http://www.halksanat.org/2011/10/biraz-mavi-biraz-lacivert-ruyalar.html

    http://birgunsonra.blogspot.com/2011/10/bir-kisi-bir-kisidir-vs-bir-kisiden-ne.html

    Size yolladığım yazılar, oralardaki yorumlar da dikkate alınması gerek hakikaten. En azından şahsi düşüncem böyle.

    O vakit etik değerlere uyan, nitelikli üretimlerde bulunabilmemiz dileklerimle,

    Sevgiler, selamlar.

    YanıtlaSil

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...