30 Aralık 2011 Cuma

Bedelli askerlik

Bedelli askerlikten önce ben nasıl askerlik yaptım onu anlatayım kısaca. Lisanslar, yüksek lisanslar, doktora derken yaş sınırına kadar (o zaman için 33) ertelendi askerliğim. Yaş sınırına gelince (şimdi 35 olmuş galiba) ne yaparsan yap askere aldıklarından doktorada kaydımı dondurup 6 aylığına gittim askere. Kısa dönem demiyorum çünkü 6 ay kısa bir süre değil. Askerliğimi İstanbul'da bir alayda yaptım. Şehrin içinde bir yerin etrafına sınır çizilmiş, biz de onun içinde nöbet tuttuk bütün askerliğimiz boyunca. Ben 6 ay durdum ama çok daha uzun süreler askerlik yapan arkadaşlarımız da vardı. Memlekete faydalı hiç bir şey yapmadık; ne sınır bekledik (biz olmasak orada olmayacak sınırları saymazsak tabi), ne bir şeye müdahale ettik, ne de uzaktan destek olduk. Ben zaten 33 yaşında askere gittiğimden askeri spor konusunda da çok başarısızdım, benimle birlikte kısa dönem olarak gidenlerin çoğu aynı durumdaydı benimle.

6 ayda 6 kere tüfekle ateş ettim. Askerlikle ilgili tek yaptığım bu oldu, ki bu da memleket savunmasında (olur da gerekirse) nasıl bir fayda sağlar bilemiyorum. Bütün ömrünü matematik, fizik ve bilgisayarla geçirmiş biri olduğumdan o yaşta benden başka türlü faydalanılsa elbette daha iyi olurdu. Aslında üniversitede çalıştığımdan askere gitmeden de bir faydam dokunuluyordu memlekete. Askerde hiç bir uzmanlığımdan faydalanılmadı, evrak işleriyle uğraştım durdum.

Velhasıl; ben askere gitmesem orduda hiç bir iş aksamazdı. Benim akranım olan kısa dönemlerin hiç biri olmasa bulunduğumuz alayda hiç bir şey eksik kalmazdı. Hatta o alay olmasa ne İstanbulda bir şey eksilirdi, ne de silahlı kuvvetlerde. Biz işe yaramadık ama askerlik de bizim işimize yaramadı. Askerlik, ordu denildiğinde zihinlerde beliren vatan savunması kavramını çağrıştıran hiç bir yetenek veya bilgi kazanmadık.

Bütün askerliğim boyunca çok az para harcadım. Bulunduğum alayda parayla alabileceğim çok az şey satılıyordu. Yemeklerimiz başka bir seçenek aratmayacak kadar iyiydi, kantinde de meyveli soda vardı, o da pek ucuzdu. Kılık kıyafete, kalacak yere, yemeğe para vermeyince oldukça küçük bir bütçeyle askerliği tamamladım. Ama bana ücretsiz ulaşan bu hizmetlerin karşılığını hepimiz vergilerimizle ödedik elbette.

Burada açıkça şunları kabul edelim:

  • 30 yaşını geçmiş birinden askeri veya sportif herhangi birşeyi yapmayı öğrenmesini beklemek mantıklı değil. Aslında yaşı ne olursa olsun mesleği askerlik olmayan birinden bir yıllığına asker olmasını beklemek mantıklı değil.
  • Askeri anlamda işe yaramayacak birinin askere gitmemesi bile kendi başına ekonomik olarak kazanç demektir.
  • Askeri olarak işe yaramaz insanların bunca zaman oyalanması için subayların, astsubayların, uzman askerlerin kendi işlerini yapmak yerine bu iş için uğraşmaları kaynak israfıdır.
  • Uzunca bir dönemlerini askerde geçirecek insanların halen yaptıkları işlerden alıkonulmaları hem onlar için hem de ülke için bir kayıptır.
  • Bir gence 20 yaşına kadar okuma yazma ve diğer temel bilgiler verilmemişse bunları vermenin en verimsiz yolu onu askere almaktır. Eğitim bütçesinden yapılması gereken ve böyle kesinlikle daha iyi yapılabilecek işleri savunma bütçesinden karşılamaya çalışmak doğru bir yöntem değildir.
Mevcut durumda bir erkeğin 30 yaşına kadar askere gitmemesinin (eğer yurt dışında değilse) yasal tek yolu üniversite eğitimi almasıdır. Normalde 18 yaşında başlanan üniversite eğitiminde bu yaş doktora eğitimine karşılık gelir. Son bedelli askerlik yasasından 30 yaş ve üzeri ve askere gitmemiş 100000 kişinin  yararlanabileceği söyleniyordu. Bu yüzbin kişinin hepsinin doktora öğrencisi olma ihtimali olmadığına göre bu sayının çok büyük bölümü asker kaçağı durumunda olmalıdır.

Bir avrupa ülkesinin toplam askeri kadar insanın asker kaçağı olarak yaşadığı bir ülkenin çok ciddi problemleri var demektir.

Sözün özü: profesyonel ordu ülkemiz için hem daha ekonomik hem de daha verimli olacaktır.

8 yorum:

  1. 6 Ayda 6 kere ateş etmek ....)Oysa benim eşimin işi bu.Emniyet görevlisi.Bedelli yürürlükteydi ama çocuğumuzun rahatsızlığı sebebiyle bi özel hastaneye yüklüce borcumuz vardı.18 ay yaptı.Biz sefil o da sefil.Dünya ülkeleri askerliği yat-kalk, selam dur anlayışından öte bilişim dünyasından yönetiyorlar diye düşünüyorum.Keşke sizin gibi güzel bir mesleğe sahip olan birinden daha fazla istifade edilseydi...

    YanıtlaSil
  2. Türkiye gibi sevmeyeni çok olan bir ülkede her vatan evladı silahı-savunmayı-bunun için gerkli olan teknolojiyi çok iyi bilmesi lazım hiç sevmediğim israil örneğinde kadınlar dahi askeri bilgi tecrübeye tabiler -(ha askeriyemizde gerekli olan bilgiyi teknolojiyi şu an tam manasıyla öğetmiyorlar o başka)

    bedelli konusuna ben karşıyım - ne yani günün birinde ülkece savaşmamız gerekse bedellilerin oluşturduğu toplumda ne yapacaz düşmana aman kardeş bedelini ödeyelim de bizi rahat bırak mı diyeceğiz...

    YanıtlaSil
  3. Herkesin silahı-savunmayı-bunun için gerekli teknolojiyi bilmesine ne gerek var ne de imkan.

    Nasıl hepimiz madenci olmuyorsak asker de olmamıza gerek yok. Ordu olmasın demiyorum ki ben. Bu işi meslek olarak yapmak isteyecek olanlar yaparlar bu işi. Hem de 20 yaşında tecrübesiz gençler gibi değil, gerektiği gibi yaparlar.

    YanıtlaSil
  4. Madencilik ile askerlik ne alaka karedşim,
    şu an askeriyede bilimsel-teknolojik eğitim olmadığını zaten belirttim, daha ne...
    paralı askerlerin savunacağı vatan vatanmıdır yoksa daha zora gelince yada çok parayı veren düşmanların safına mı katılır bilemem ama,
    biz türkler ne deriz (unutmuşumunz galiba) HER TÜRK ASKER DOĞAR, yada HAZIR OL CENGE İSTERSEN SULHU SALAHI, dinimizin şehitler konusundaki bakış açışı yada sınırda nöbet tutan akserin ibadet sevabı alacağı da umurunuzda değil galiba,
    o paranın tutsağı olmuşsunuz ama ticaertimden işimden eşimde ayırmayın da askerliği kim yaparsa yapsın mantığı ile vatansever olunmaz
    haa vatan demşken Arif Nihat Asya öyle diyordu değil mi :”Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”...

    YanıtlaSil
  5. Birine nasıl vatansever olduğunacağını öğretmeye kalktığınızda tartışmaya devam etme imkanı kalmıyor.

    YanıtlaSil
  6. Avci26;Vatan hizmeti denen şey illa askere gitmek demek değildir.Birşeyler üretmek vatan hizmetidir.Toprağı ekmek mahsul almak vatan hizmetidir.Maden çıkarmak vatan hizmetidir.Vatan uğrunda ölmek demek de illa düşman karşısında silah kurşunuyla ölmek demek değildir.Herkes kendi vazifesini hakkıyla bilip hakkıyla yaparsa daha isabetli olacaktır.Dini boyuta gelince;Şehadet ten kasıt Allah yolunda öldürülen ya da ölen ler savaşta,cephede ölenlere münhasır olamaz.İlim tahsil etmek de bir cihaddır.Kadın çocuk yetiştirmesi de bir cihaddır.Ben askerliği hakkıyla yapamayacaksam neden hem devlete yük olayım hem de hakkıyla yapabileceğim vazifelerden,işlerden geri kalayım ki.Her insanı asker yapmak fıtratın kanununa zıt bir kere.Her insanı aynı kalıba sokamazsınız.Neyse çok uzattım.Kusura bakılmasın.

    YanıtlaSil
  7. Teknolojimiz, nükleer silahlarımız, ve mekanik ordu birimlerimiz dev/letlere göre çerez ve çocuk oyuncağı.

    Soru şu, abd ile er geç savaşacağız(NATO'dan atma çabaları başladı) ve sınır ötesi işleyen savunma silahlarımız etkisizleştirilecektir kuvvetle ihtimal.

    Şıklar şu
    a-böyle bir durumda teslim olmalıyız
    b-Az çok eğitimli bir sivil halkla subaylarrın koordinayonuyla karada mücadele etmek.
    c-Profosyonel bir orduya işi bırakmak(ki saddamın vardı)
    d-Biz amerikayla(Veya başka bir emperyalistle) savaşmayız canım...

    Tabii bir şıklar sabit olmamakla birlikte fizik kurallarına uygun eklemeler yapılabilir ;)
    B-ence.

    YanıtlaSil
  8. Şu 18 ayı gözünüzde amma büyüttünüz ha
    ortalama 80 yıllık ömrün 15-20 yılını gençlik, 10-15 yılını ihtiyarlığa ayırsanız geriye kalan 45-50 yıl çalımaya, üretmeye, üremeye vs. bol bol vakit var...
    bu 45-50 yılın 18 ayını vatan için harcamak mı zorunuza gidiyo anlamadım ki,

    birisi askerde vatana faydalı olamadığından bahsetmiş, merak etmesin soğan soysa veya mıntıka temizlese bile yeter, bu yolla hizmet edebilecek kişileri bu işlerle uğraştırmaz, o da vatana hizmet eder :) ;)
    biriside cihadın sadece silahla olmadığından bahsetmiş kısmen doğru ama dinimizin savunmayı öğrenmek hakkındaki konularını da bir araştırsın bakalım ne diyor
    hani derlerya çalışmakta ibadettir ne gerek var namaza oruca biz çalışıyoruz ya aynı mantık(sızlık) bir bilse o ibadet ayrı diğeri ayrı...
    herneyse ne yazarsam yazayım, ne anlatırsam anlatayım etkisi ancak karşımdakilerini anlayışı kadardır...

    YanıtlaSil

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...