27 Mart 2011 Pazar

Gnome daha iyi Türkçe konuşsun


Biliyorsunuz LXDE ve Enlightenment çevirileri kısa sürede %100'e ulaştı. Xfce ise %95'te. Çeviri çalışmalarına katılmak isteyenler için fırsat kaçmış değil; sırada ilgi bekleyen Gnome var. Gnome3'ün kullanıcının karşısına çıkan bölümü %78, Gnome2'nin ise %86 oranında çevrilmiş Türkçeye. Belgelendirmelerin hali ise içler acısı: %0.

Gnome çeviriler için biraz farklı bir yöntem izlediğinden diğer masaüstlerinde yaptığımız gibi bir web sayfasından her mesajı ayrı ayrı çeviremiyoruz. Sistemin nasıl işlediğini detaylarıyla anlatan bir sayfa var.

Ah keşke Pardus'ta Gnome olsa diyenler, çevirilere destek olsanız da tüm dağıtımlar Gnome'u daha fazla Türkçe kullanabilseler harika olmaz mı?

18 Mart 2011 Cuma

Gnome 3 Partisi


Gnome 3'ün duyurulması 6-10 Nisan tarihleri arasında dünyanın dört bir köşesinde kutlanacak. Biz de Çanakkale'de bunun için bir araya geleceğiz.

Bu kadar Gnome sevenin olduğunu duyuyoruz, bakalım nerelerde etkinlikler olacak.

17 Mart 2011 Perşembe

Hangi Masaüstü Ne Kadar Türkçe Konuşuyor?

ÇoMaK için çalışırken masaüstü ortamlarının istediğimiz kadar Türkçeleştirilmediklerini gördük. Bütün özgür yazılım projeleri gibi masaüstü ortamları da gönüllüler tarafından çevirildiğinden bu durum için şikayet edebileceğimiz, sızlanabileceğimiz kimse yoktu elbette. Diğer dillere nasıl çevrilmişlerse Türkçeye de aynı yolla çevirilmeleri gerekitiğinden mevcut durumun bir görüntüsünü almak bir yol haritası çıkarmak açısından yararlı olur diyerek her bir masaüstüne teker teker bakalım. Aşağıda verilen oranlar Pardus'a özel oranlar değildir; herhangi bir Linux dağıtımı bu masaüstü ortamını alıp paketlediğinde karşılaşacağı oranlardır. Yani projelerin kendi resmi çeviri oranlarıdır.

KDE: Pardus'un öntanımlı masaüstü olan KDE'nin Türkçe çeviri oranı %84.49. Bu oldukça iyi bir oran sayılabilir ama hala her altı mesajdan birinin çevrilmemiş olması yapılacak çok iş olduğunu gösteriyor. KDE'de çevirilecek kelime sayısı 100 binin üzerinde.

LXDE: İlk üzerinde çalıştığımız masaüstü ortamı olan lxde sayesinde Türkçe çeviri eksikliğinin farkına vardık. Gönüllülere yaptığımız ilk duyuruda %79 olan LXDE Türkçe çeviri oranı bir günden kısa bir sürede %100'e ulaştı. Elbette LXDE ile KDE boyut olarak çok farklı projeler. LXDE'de 4500'ün biraz üzerinde kelime bulunuyor.

Enlightenment: Enlightenment da Türkçe çeviri konusunda yaklaşık olarak KDE ile aynı yerdeydi biz kendisiyle uğraşmaya başladığımızda. LXDE çevirilerine olan yoğun ilgiden cesaret alarak bir duyuru daha yaptık ve bugün itibariyle Enlightenment Türkçe çeviri oranı %98'e ulaştı. Çevrilmemiş sadece 68 mesaj kaldığından çok kısa bir sürede o da %100'e ulaşır diye düşünüyoruz.

Fluxbox: En sade ve hızlı masaüstlerinden biri olan Fluxbox'ın dil dosyaları diğerlerinden farklı olarak bir düz metin dosyasında bulunuyor ve internet üzerinden ortaklaşa çevirilmeye uygun değil. Mevcut çeviri yıllar öncesinde yapılmış ve oldukça eksik olduğundan bu dosyanın formatını değiştirip birlikte çalışabileceğimiz bir hale dönüştürüp çalışma sonuçlanınca tekrar fluxbox'ın kullanabileceği bir duruma getirmeyi planlıyoruz.

XFCE: XFCE çok kısa bir süre önce 4.8 sürümünü çıkardı ve bu yeni kararlı sürümün çeviri oranları yaklaşık %70 civarındaydı. XFCE çevirisi yapmak için önce sistemde bir kullanıcı oluşturmak, ardından çeviri listesine bunu haber vermek, en son olarak da Türkçe ekip koordinatöründen ekibe katılmak için yetki almak gerekiyor. Yapılacak çok iş varmış gibi görünebilir ama tüm bu işlemler yarım saat sürmüyor. Yeter ki siz katkı vermek isteyin, herkes kolaylaştırmaya çalışıyor işlemleri. Şu anki XFCE Türkçe çeviri oranı %74'e ulaştı.

GNOME: Gnome'un 2.32 serisi için Türkçe çeviri oranı %86 iken, merakla beklenen 3 serisinin %78'i Türkçeye çevrilmiş durumda. Çevresiyle birlikte düşünüldüğünde KDE kadar büyük bir proje olan GNOME tarafında yapılacak çok iş var. Örneğin GIMP ve ailesinin çevirileri henüz %17 seviyesinde. Nisan ayından sonra GNOME ile ilgili çokça yazacağımızdan şimdilik bu konuyu biraz öteleyebiliriz sanırım.

Kendi dilimize çeviri yapabilmek özgür yazılım dünyasından aldıklarımızın birazını olsun geri verebilmenin bir yoludur aslında. Sanki kendimiz yazmışız gibi bize verilen, büyük emeklerin karşılığı olan özgür yazılımlara çoğumuzun verebileceği tek karşılık onları Türkçeleştirmek. Kod desteği vermek, hata takip sistemlerine kayıt girmek, belgelendirme yapmak çoğumuzun ilgi alanı dışında ama kullandığımız bir programın menülerinde gördüğümüz İngilizce ifadeleri çevirmek kolayca yapabileceğimiz bir iş.

Özgür yazılım topluluğundan hep alıyorum, benim katkım hiç olmuyor diyenler; ben şu masaüstünü değil başkasını beğeniyorum diyenler; yukarıdaki masaüstlerini Türkçe kullanmamız sizlerin elinde. Yaklaşık bir buçuk ay sonra; 1 Mayıs'ta yeniden bir durum değerlendirmesi yazacağım bu konuda ve ne kadar yol katettiğimizi göreceğiz. Çok büyük bir ilerleme gerçekleştireceğimize inanıyorum.

11 Mart 2011 Cuma

XFCE eksik kalmasın


LXDE ve Enlightenment'ın Türkçe oranlarını %100'e taşımaya çalışırken XFCE de eksik kalmasın diyerek onunda fitilini ateşleyelim: https://translations.xfce.org/projects/p/xfce/r/xfce-4-8/l/tr/

XFCE'nin çeviri oranları %83 civarında ama henüz hiç çevrilmemiş 4 dosya da bulunuyor. İnanıyoruz ki topluluğun el ele vermesiyle çok kısa bir sürede XFCE tüm dağıtımlar tarafından %100 Türkçe ile kullanılabilecektir.




Bu duyurunun üzerinden bir hafta geçtikten sonra Türkçe, XFCE'nin en yüksek yüzdeyle çevrildiği üçüncü dil oldu. Hedefimiz %100.

Daha iyi Türkçe konuşma sırası Enlightenment'ta


LXDE Türkçe çevirileri için yaptığımız çağrı sonucunda bir günden kısa sürede çeviri oranı %100'e ulaştı. Bu sürece katılan herkese çok teşekkür ediyoruz. Katılamayanların ise üzülmesine gerek yok. Bu defa yeni bir çağrıyla herkesi Enlightenment'ı Türkçe'ye çevirmeye davet ediyoruz. Şu andaki durumda toplan 3223 cümleden çevirilmeyi bekleyen sayısı sadece 472 ki bu da %86 oranında hali hazırda çevrilmiş olduğunu gösteriyor. https://launchpad.net/enlightenment adresinden üye olarak ayrıca bir yetkilendirmeye gerek kalmadan çeviri yapmaya başlayabilirsiniz.

Haydi şimdi de beraberce Enlightenment'ı daha iyi Türkçe konuşturalım.

9 Mart 2011 Çarşamba

Haydi LXDE'yi daha iyi Türkçe konuşturalım


14 Şubat 2011 tarihinde Bonobo kod adı ile yayınladığımız LXDE'li Pardus imajının ardından, LXDE projesinin Türkçe çevirilerinin iyileştirilmesi gerektiğini hepimiz gördük. LXDE bütün çevirileri için bugüne kadar transifex.net'i kullanmış, ancak transifex versiyon kontrol sistemleri desteğini bırakmaya karar verdiğinden bu işlemleri poodle'a taşımaya karar vermişler. Bugün itibarı ile toplam 20 dosya üzerinden 4508 kelime içerisinden 3549 kelime çevirilmiş durumda. Genel çeviri yüzdesi 79% ve 312 dizgenin çevrilmesi bekleniyor. Tabi bütün iş bununla bitmiyor, bu güne kadar yapılmış çevirilerin de iyileştirilmesi gerekiyor. 1 Nisan'da yayınlanmasını planladığımız ikinci LXDE'li Pardus imajının, çevirileri tamamlanmış uygulamalar içermesi için hepinizin katkılarına ihtiyacımız var. Hedefimiz kısa süre içinde çeviri oranını %100'e taşımak ve çeviri kalitesini çok iyi bir seviyeye getirmek.

Bugüne kadar LXDE kullanıyorum, kullanmak istiyorum diyenleri çeviri konusunda etkin olmaya davet ediyoruz. Haydi poodle'da bir hesap açıp LXDE'yi beraberce daha iyi Türkçe konuşturalım.

8 Mart 2011 Salı

IV. Ağ ve Bilgi Güvenliği Sempozyumu


21-22 Ekim 2011 tarihlerinde ODTÜ KKM'de bu yıl dördüncüsü yapılacak IV. Ağ ve Bilgi Güvenliği Sempozyumuna ilgili konularda çalışan herkesi bekliyoruz.

7 Mart 2011 Pazartesi

Belgelendirmeler için öntanımlı dil ne olmalı?

Günümüzde herhangi bir alanda geliştirici olabilmek için mutlaka İngilizce bilmek gerekmesi hoşumuza gitse de gitmese de bir gerçek. Hem dünyada ne yapılıyor anlayabilmek için, hem de yaptığınız şeylerin Türkçe konuşmayan insanlara tarafından da anlaşılabilmesi hatta katkı verilebilmesi için İngilizce okuyabilmek ve yazabilmek gerekiyor. Buraya kadar üzerinde tartışılacak bir şey yok aslında.

Burada üzerinde tartışmak istediğim konu ise biraz başka: Bir topluluk dağıtımı belgelendirmesini öntanımlı olarak hangi dilde yapmalı?

Belgeleri önce İngilizce yazıp, ardından Türkçeye bazılarını çevirmenin arkasındaki nedenleri düşündüğümde şunları görebiliyorum (Bunlar bir yerde böyle yazmıyor. Ben düşünüyorum.):
  • Sonuçta yapılan iş evrensel, bu yüzden herkesin okuyup anlayabileceği, katkı verebileceği bir dilde belgelendirme yapılmalı deniyor olabilir.
  • Geliştiricinin mutlaka İngilizce bilmesi gerekmiyor mu? Buradan alışmaya başlasın deniyor olabilir.
  • Geliştiriciler kendilerini İngilizce daha iyi ifade ediyor olabilirler.
  • Projenin katkı verenlerinin hatırı sayılır bir kısmı Türkçe okuyamıyordur, hatta bu belgeleri yazanlar sadece İngilizce biliyor olabilir.
Madem kendi kendime konuşuyorum, bunlara madde madde değil ama bütüncül bir cevap verebilirim sanırım. Bence Pardus'un ülkemize en önemli katkısı etrafında oluşan özgür yazılım topluluğudur. Elbette bir çok başka katkısı da var ama en önemlisi insanların özgür yazılım konusuna ilgi duymalarını, geliştirme yapmalarını sağlamasıdır bence. Bu açıdan bakınca ikinci ve üçüncü maddeler şaka gibi duruyor farkındayım. Birinci ve dördüncü maddelerin haklılık payı var diye düşünülebilir ama rakamlara bakalım bu konuda isterseniz:

Ohloh.net özgür yazılım projelerinin ve yazılım geliştiricilerin geçmeişlerini görebilmek için süper bir kaynak. Ohloh'ta Pardus sayfasına baktığımızda başlangıcından bu yana 181 kişinin svn depolarına yazdığını görebiliyoruz. Yeni geliştirici adayları filan da bunun içinde ama sayıları biraz yuvarlak almakta bir sorun olmadığını hepimiz birazdan göreceğiz. Ohloh'taki geliştirici adlarını gerçek isimlere dönüştürmek için de Pardus svn'indeki accounts dosyasını kullanabiliriz. Bu dosyaya ve ohloh'a bugün bakınca toplam 27 kişinin anadilinin Türkçe olmayabileceğini tahmin edebiliyorum. Geliştirici sayısı olarak %15 az değil gibi görünüyor. Şimdi de yapılan commit'lere bakalım. Hatta bu commit'leri bir pasta grafikte gösterelim zamanında Gökmen'in yaptığı gibi. 27 kişi az değil ama kişilerin katkısını sayısal olarak görebileceğimiz tek şey ohloh üzerinde yapılan commit sayısı. Bugün itibariyle 117455 kayıt görünüyor (rakamlar öyle çarpıcı ki üç aşağı beş yukarı farketmiyor göreceksiniz). Bu kayıtların sadece 1878 tanesi yukarıda bahsettiğim 27 kişiden geliyor. Oran 0.016 yani her 100 katkıdan sadece 1'i Türkçe konuşmayan birilerinden gelmiş bu güne kadar. Demek ki bütün belgeleri sanki geliştiricilerin hepsinin İngilizce belgeye ihtiyacı varmış gibi yazmanın kayda değer bir getirisi olmamış Pardus'a. Madem şekil önemli bu da grafiği:

Önemli olan kişi sayısı ve commit sayısı değil onların toplum üzerindeki olumlu etkisi denebilir. Ben de büyük oranda bu fikre katılırım ama bu fikri grafiklendirmek mümkün olmadığı gibi grafiği çüzülebilseydi bile çok daha acımasız bir oranın Türkçe konuşanlar lehine olduğunu görürdük.

Bunları Pardus'un yaptığı yanlış demek için yazmadığım anlaşılıyordur ama yine de söylemekte fayda var: Pardus'un kendi dinamikleri ve ona göre aldığı kararlar var. Bence onların bazılarını farklı yapmak daha iyi olabilir ama onları tartışmanın yeri bu blog değil. Bunları olur da bir topluluk dağıtımına başlarsak aklımızda olsun diye yazdım.

Son söz: Topluluk dağıtımında Türkçesi olmayan hiç bir belgelendirme olmamalı (belgeler İngilizce'ye çevrilmesin mi sorusuna okuyucuya hakaret sayılmasın diye değinmiyorum). Madem ülkemizde bir özgür yazılım ekosisteminin oluşmasını istiyoruz, bunu ancak kendi dilimizde yapabiliriz.

Mart ayı ÇoMaK sürüm takvimi

Mart ayı içinde ÇoMaK ekibi olarak yapmayı planladıklarımız şunlar:

8 Mart
: Sadece enlightenment masaüstü ortamını içeren bir kurulabilen cd,

9 Mart: LXDE üzerinde tüm ayarları yapabilen Kaptan,

14 Mart: Aktif olarak geliştirilen bütün enlightenment programlarının paketlenmesi,

14 Mart: Sadece fluxbox masaüstü ortamını içeren kurulabilen cd,

21 Mart: Enlightenment üzerinde tüm ayarları yapabilen Kaptan,

25 Mart: Fluxbox üzerinde tüm ayarları yapabilen Kaptan,

25 Mart: Pardus depolarına alınmamış tüm xfce programlarının paketlenmesi,

28 Mart: Sadece XFCE masaüstü ortamını içeren (Kaptanlı) kurulabilen cd,

31 Mart: Bütün manager'ların KDE bağımsız çalışabilir hale getirilmeleri ve 'çok acayip' olanlar hariç hata kayıt sistemindeki açık tüm hatalarının kapatılması,

1 Nisan: LXDE, Enlightenment ve Fluxbox için hazırlanmış kurulabilir cd'lerin tümünün güncel halleriyle yeni sürümleri.

5 Mart 2011 Cumartesi

Camia Dağıtımı Toplantısı

Son dakikada başvuruda bulunduğum toplantı talebine Linux ve Özgür Yazılım Günleri düzenleme kurulundan olumlu cevap geldi. Camia dağıtımı konusunda söyleyecek sözü olan, söyleneni dinlemek isteyen herkesi 1-2 Nisan'da istanbula bekliyoruz.

Bu mesajı mümkün olduğunca çok kişiye ulaştırmanızı rica ediyorum, zira ne kadar çok kişinin haberi olursa o kadar farklı fikirle karşılaşabiliriz. Olsun/olmasın demek bile sessiz kalmaktan iyidir!

2 Mart 2011 Çarşamba

Neden Enlightenment?


Enlightenment Pardus'un KDE'den sonra kararlı depolarına aldığı ikinci masaüstü ortamı olmasına rağmen neden ÇoMaK projesinde Enlightenment'lı bir sürüm çıkarmaya çalıştığımız hakkında yazıp konuyu aydınlatmak iyi olacak.

Daha önce yazdığım gibi projenin hedeflerinden biri Pardus teknolojilerini KDE bağımsız hale getirmeye çalışmak diğeri de KDE haricindeki masaüstü ortamlarını kendi başlarına çalışabilir hale getirmekti. 2011 depolarındaki Enlightenment elbette çalışıyor ama bazı işleri KDE araçlarını kullanarak gerçekleştiriyor. Örneğin oturum açma yöneticisi olarak kdm, pdf okuyucu olarak okular kullanılıyor mantıklı olarak. ÇoMaK'ta ise KDE bağımlılığı olan hiç bir araç yer almıyor. Yukarıdaki örnekten gidersek, açılış yöneticisi olarak elsa, pdf okuyucu olarak epdfview kullanılacak yakında çıkacak iso'da. Belki de en doğrusu bu araçları kullanmak olmayacak ilerisi için ama şimdi bu araçları hazır hale getirmenin öğretici tarafları var. Örneğin hazır hale getirmeye çalıştığımız elsa'nın henüz yayınlanmış bir sürümü yok, svn'den çekip paketliyoruz ;) E17'nin yapılandırma dosyalarını bile farklı bir şekilde saklıyor olması öğretici olduğu kadar uğraştırıcı da oluyor işin doğrusu.

Pardus kullanıcılarına sınırlarda gezen bir Enlightenment sürümü sunmayı planlıyoruz. Nasılsa kullanıcılar bu sürümün bir geliştirme sürümü olduğunu bileceklerinden nihayi halini almamış paketlerle karşılaşmaktan şikayetçi olmayacaklardır.

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...