24 Nisan 2010 Cumartesi

Uluslararası Kuzey Kıbrıs Özgür Yazılım Konferansı'nın ardından

13 Nisanda Kuzey Kıbrıs'ta düzenlenen konferansın ardından bir şeyler yazayım istiyorum. Önce Yakın Doğu Üniversitesi ile ilgili notlarımdan başlayayım:
* Üniversitenin fiziki imkanları çok iyi.
* Yaklaşık 20 yıllık bir üniversite ve yirmi bine yakın öğrencisi var.
* Şehir merkezinden uzakta ama kocaman bir kampüs içinde.
* Süper Bilgisayarları var ;)
* Tıp fakültesi için müthiş bir hastane yapılıyor.
* Çok düşük puanla öğrenci alıyor.

KKTC hakkında bir kaç şey:
* Hayat yavaş akıyor, kimsenin acelesi yok.
* Çeşmelerden akan su tuzlu.
* Trafik tersten akıyor, direksiyonlar, kapılar, her şey ters tarafta. Alışmak zaman alır.
* Toplu taşıma oldukça sınırlı.
* Benzin Türkiye'de 3.80TL iken KKTC'de 1.90TL.
* Yeni Astra'nın 12000€ olduğunu gözlerimle gördüm ;)
* 70'lik Yeni Rakı 12.70TL olduğunu söylesem içkinin ne kadar ucuz olduğu anlaşılır herhalde. Özellikle yabancı içkilerin bizdekinin üçte bir, hatta dörtte bir fiyatına olduğunu gördüğümü ve çok şaşırdığımı söylemeliyim.
* Neredeyse hiç bir ülke KKTC'yi tanımadığından telif hakkı, isim hakkı gibi şeyler yok. Vizyona yeni çıkmış filmlerin televizyonlarda gösterilmesi sıradan bir olay diye anlatılıyor.
* Eğlenceli bir konuşma şekilleri var. Ne deseler insanda bir gülümsemeye neden oluyorlar.
* Bazı şeylerin pahalı olduğu söylendi ama ben görmedim.

Son olarak Konferans hakkında:
* Konferans çok başarılı bir sponsor konuşması ile başladı. Sami Arpak özgür yazılım ekonomisi hakkında ciddi verilerle zenginleştirilmiş etkileyici bir sunum yaptı.
* GDB'nin geliştiricisi olan Ulrich Weigand IBM'de özgür yazılımla ilgili yapılanlardan bahsetti. Bence başarılı bir sunumdu.
* Son olarak; Mustafa Akgül, Ufuk Çağlayan, Mustafa Karakaplan, Erdinç Köroğlu, Onur Tolga Şehitoğlu, Devrim Seral ve ben yaklaşık 50 kişiye konuştuk. Bilgisayar Mühendisliği bölümü de olan bir üniversitede katılımın bu ölçüde olması gerçekten çok düşündürücüydü.
* Konferans videoya kaydedildi ama Erdinç onu insanlığı geri kalanına nasıl ulaştırır bilemiyorum.
* Ben 4 gün boyunca sayın Köroğlu ailesi ve sevgili Oğuz Yarımtepe ile çok iyi vakit geçirdim. Hepsine çok teşekkür ediyorum.

En son olarak:
* Eskiden "tanıdığın en kılıbık insan kim" diye sorsaydınız adaylar arasında kararsız kalabilirdim ama sayın Köroğlu ailesini gördükten sonra Erdinç'i tek geçerim;)

17 Nisan 2010 Cumartesi

64 bit çalışmaları artık daha hızlı bilgisayarlarla yapılacak



Pardus'tan 64 bit çalışmalarında kullanmamız için gönderilen 10 adet laptop elimize ulaştı. İlk iş olarak 64bit pardusları kurduk.

Önümüzdeki süreçte bu bilgisayarlarda sadece 64bit çalışmaları yapılmayacak elbette. Hepimizin işine yarayacak projeleri yeterli olgunluğa geldiklerinde duyurucağız. Çalışmaların arasınavlar bittikten sonra tekrar hızlanacağını ve yeni önizleme sürümünün çok yakında olduğunu da söylemiş olayım.

Kral öldü yaşasın Kral!

En kapsamlı dağıtım olan Debian'ın yeni lideri Stefano Zacchiroli oldu. Zack benim de pek tuttuğum birisi olmasına rağmen bu seçimde ilk kadın aday olan Margarita Manterola kazansın istiyordum. Marga'nın kazanması Debian için önemli bir değişiklik getirebilirdi. Neyse, Zack de iyidir ;)

15 Nisan 2010 Perşembe

İki /8 daha gitti



Geçen hafta 14/8 ve 223/8 adresleri de satıldı ve IPv4 adreslerinden geriye kalan kısım %8'in altına düştü. İstemediğiniz kadar IPv6 adresi olduğunu hatırlatmaya gerek var mı?

IV. ULAKNET Çalıştay ve Eğitimi


ULAKBİM'in üniversite bilgi işlemlerini bir araya getirdiği etkinliğinin dördüncüsü 23-26 Mayıs tarihleri arasında Isparta'da Süleyman Demirel Üniversitesinde düzenlenecek. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Çalıştaydayız, bekleriz.

8 Nisan 2010 Perşembe

I. Uluslararası Kuzey Kıbrıs Özgür Yazılım Konferansı yaklaşıyor



13 Nisan'da Yakın Doğu Üniversitesinde düzenlenecek I. Uluslararası Kuzey Kıbrıs Özgür Yazılım Konferansı renkli konuşmacı kadrosuyla katılımcılara iyi zaman geçirtecek. Konuşmacılar: Mustafa Akgül, Ufuk Çağlayan, Mustafa Karakaplan, ben, Onur Tolga Şehitoğlu, Devrim Seral, Ali Erdinç Köroğlu, Sami Arbak ve Ulrich Weigand.

Bu etkinlik umarım Kuzey Kıbrıs'ta yıllar sürecek bir geleneğin başlangıcı olur.

7 Nisan 2010 Çarşamba

Ulusal IPv6 Konferansı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, TÜBİTAK ULAKBİM, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi'nin birlikte düzenlediği "ULUSAL IPv6 KONFERANSI", 12-13 Ocak 2011 tarihlerinde Gazi Üniversitesi Gölbaşı Konferans Merkezinde yapılacaktır.

Bunlar da konferansın önemli tarihleri:

Tam metin bildiriler : 30 Ekim 2010
Değerlendirme sonuçları : 3 Aralık 2010
Basıma hazır bildiriler : 10 Aralık 2010
Konferans Tarihi : 12-13 Ocak 2011

6 Nisan 2010 Salı

Özgür Yazılım ve Linux Günlerinin ardından

Geçen hafta bir otobüs dolusu öğrencimle birlikte Özgür Yazılım ve Linux Günlerine katıldık.

İlk gün kısa açılış konuşmalarının ardından Canonical'dan Matt Zimmerman Ubuntu'da işlerin nasıl yürüdüğü hakkında güzel bir sunum yaptı. En yaygın Linux dağıtımının böyle önemli bir ismini dinlemek çok iyi bir imkandı. Konuşmayı ben eğlenceli buldum ama çok tek düze konuştuğuyla ilgili eleştriler de duydum. Öğle arasından sonra Chris Stephenson'dan daha önce de benzerlerini dinlediğim oldukça neşeli bir sunum dinledim. Neden Java ilk dil olmamalı konusunda oldukça geçerli nedenlerden bahsetti. Ardından bir ara misafir olduğum "Kartaca'da Geyik Kültürü" semineri gerçekten çok geyikti, uzun süre dayanamadım. Aradan sonra Huzeyfe Önal'dan çok başarılı bir güvenlik semineri vardı, dinlemeyenler etkinliğin en etkili seminerlerinden birini kaçırdılar. Sonrasında konuşan Bakır Emre'yi dinlemeyi istememe rağmen mezun öğrencilerimle ve pek az görüşebildiğim arkadaşlarla çene çalmaya daldım.

İkinci gün google'dan Leslie Hawthorn ile başladı. Bir ara bizim kızlardan Pınar da sahneye çıktı. Güzeldi. Salon tamamen doluydu hatta ilave sandalyeler bile getirilmişti. Öğle arasından sonra BS2 salonunda Pardus oturumları vardı. İlk olarak Bahadır, Gökçen ve Gökmen nasıl geliştirici olunur hakkında konuştular. Klasik olarak tahrik edici sorular da soruldu, eğlenceliydi. Ardından ben özgür yazılım projelerine katkı vermenin ipuçları hakkında konuştum. Ben eğlendim, sıkıcı bir seminer olmadığı yönünde geri bildirimler aldım ;) Benden sonra Semen Cirit çoğu katılımcının çok işine yaracak bir sunum yaptı ama sanırım ne kadar önemli bir konu olduğunu seminerin isminden çok fazla insan anlayamadığından katılım fazla değildi. Son konuşma özgürlükiçin hakkındaydı ama onu da ben dinleyemedim.

Bir çok üniversiteden farklı grupların takım halinde bir özgür yazılıma nasıl katılabiliriz diye istekli olduğunu gördüm. Benim görebildiğim öğrencilerde bir heyecan var ama nereye yöneleceklerini bilemiyorlar. Zaten bunun için öğrenciler aslında ;) Keşke doğru yönlendirilebilseler.

Uzun zamandır göremediğim Pınar ve Mehtap'la görüşmek harikaydı. O kadar çok eski öğrencimi görüp konuşma fırsatı buldum ki sırf onlarla görüşmek için bile gidebilirdim İstanbula. Yeni öğrencilerim için de hem mezunlarla hem de geliştiricilerle tanışmak bulunmaz bir fırsattı, umarım yeterince iyi değerlendirmişlerdir.

Etkinlikle ilgili bir kaç küçük not yazıp bu girdiyi sonlandırayım:

  • LKD'nin şenliği ile Bilgi'nin freedays'in birleşmesi iyi olmuş bence. Hele şenlik çok kötü bir isimdi (bu etkinliğe bile hala şenlik diyoruz ağız alışkanlığıyla orası ayrı). Çalıştığı kurumdan 4 günlük bir şenliğe gittiği için izin isteyenler bilir bunu. Birleşmeden ortaya çıkan şey Freedays olmuş. Yine yurtdışından gelen önemli isimlerin konuştuğu, eskiden olduğu gibi bir salonu lkd'nin doldurduğu bir etkinlik oldu.
  • Katılımlar ancak bir salonu dolduracak kadardı. Bu konuda ne yapılabilir bilemiyorum. Bu kadarız herhalde.
  • Dinleyicilerin daha fazla katılımda bulunabileceği panel gibi oturumlar düzenlense iyi olabilirdi sanırım. Söyleyecek şeyi olan ama bir saat konuşamayacak olanları konuşturmak, onlardan faydalanmak açısından yararlı olurdu diye düşünüyorum.
  • Başka toplantılarda özgür yazılım yanında oduğunu söyleyen akademisyenlerden bu "hafif" toplantıya katılan olmadı. Benim görebildiğim kadarıyla Mustafa Akgül, Ethem Dermen ve benden başka üniversite personeli yoktu katılımcılar arasında. Gelmeyenleri çekmenin bir yolunu da bilmiyorum doğrusu.
  • Pardus ekibinin çok daha profesyonel bir masa hazırlatması lazım. Sunum çok önemli, bu hali amatör bir havada.
  • Etkinlik kesinlikle canlı yayınlanmalı. Gelemeyenler bari nette seyredebilsinler. Hele Zeitin oradayken neden yayın yaptırılmadı anlamadım ben. Kendilerine sorduğumda istekli olduklarını ama izin verilmediğini söylediler.
  • Kısa bir değerlendirme toplantısı olsaydı daha sonraki yıllar için geri bildirim alınmış olurdu.
  • İlk gün öğle yemeğinde taksimde şiş teklifini kaçırdığım için üzüldüm ;)
  • Basın yine yoktu, onları nasıl çekebiliriz bilemiyorum. 10 yıldır düzenli etkinlik yapıyoruz hala basını yanımıza çekemiyoruz. Herhalde basında bir şey var.
  • Bilgi üniversitesi ekibi bir takım olarak çok iyi çalıştı, organizasyonun bir eksiği yoktu. Emeği geçen herkese teşekkürler.

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...