Bir haftadan uzun bir süredir Olimpiyat Oyunlarını seyrediyorum. Çocukluğumdan bu yana iyi bir spor izleyicisi olduğumdan bir çok dünya rekorunun kırıldığı Pekin Olimpiyatları benim harika vakit geçirmeme imkan verdi. İnsan yaşadığı ülkeyi düşünmeden olaya sadece spor olarak bakabilse sanırım daha fazla keyif alabilir ama
neden bu memleketten bu kadar az sporcu olimpiyatlara katıldı diye düşünmeye başladınız mı işin sonu gelmiyor.
Plajı olmayan ülkelerin plaj voleybolu takımlarını, ülkesinde başı açık gezemeyen yüzücü kadınları, geçen oyunlarda altın aldığımız branşlarda hiç olmadığımızı görünce kahroluyor insan. Örneğin "10 metre havalı tüfek" diye bir kategori var, bizim hiç sporcumuz yok, birinci Hindistan'dan. Bence bu durumun nedeni bizim ülkemizin böyle bir niyetinin olmaması. Yoksa Hollanda Antilleri'nden bir 100 metreci çıkabilirken bizden 10 metreden tüfekle atış yapacak birinin dahi çıkmamasının izahı olabilir mi?
Aslında olayın olumsuz tarafı ile ilgili çok şey yazılabilir ama ben konuyu başka bir yere bağlamak istediğimden Ülkemizde hiç seyircisi olmayan iki branşta yarışmış iki gençten bahsetmek istiyorum; çekiç atmada yarışan
Eşref Apak ve 100 metre engelli koşan
Nevin Yanıt. Eşref Apak bu olimpiyatlarda yoktu ama 100 metre engelli gibi bizden birinin koşmasını hiç beklemediğimiz bir dalda Nevin Yanıt'ı görmek beni çok sevindirdi.
Neden böyle başarılı çocuklarımızı ön plana çıkartarak ülkemizde bambaşka bir hava estirmiyoruz, neden kızlarımızı
Süreyya veya Nevin'e özendirmiyoruz, neden Eşref neredeyse hiç sporcumuzun olmadığı atma ve atlama branşlarında önümüzü açmak için kullanılmıyor sorularına ancak
bunu istemiyoruz herhalde diye yanıt verebiliyorum.
Kendi öğrencilerimden biliyorum ki; insanlar kendileri gibi birilerinin şimdi başarılı olmuş olduklarını görmekten çok motive oluyorlar. Eğer yeterince iyi kullanılabilirse böyle bir kaç örnek bile çok fazla insanın hayatını değiştirebilir ama tabi bunu istemek lazım.
Şimdi bir kaçına link versem diğerleri kırılır ama bölümden mezun olmuş Nevin Yanıt'lardan, Eşref Apak'lardan öğrencilerime çokça bahsediyorum.
Nevin Yanıt da bu okuldan mezun olmuş diye düşünmek bile
ben de yapabilirim dedirtiyor insanlara. Hepsi 100 metre engelli koşmuyor ya da çekiç atmıyor belki ama birilerinin gerçekten hayatı değişiyor. Daha sonraki yıllarda yeni Nevinler, Eşrefler olarak onlardan da bahsediyorum.
Yarı final serisinde sonuncu olmuş bir sporcuya bu övgüler fazla değil mi? diye soran arkadaşları boş yere meşgul ettiğim için özür dilerim.