28 Kasım 2006 Salı

ölümüne Debian GNU/Linux, yanlız insan ve Ertuğrul Koyu ya da İzmir Kordon üzerine

Daha önce yazmış mıydım hatırlayamadım ama geçenlerde iki adet Sun V240 almıştık. Makinaların üzerinde kurulu bulunan Solaris 10'a pek yabancılık çekmemiş olsam da alışkın olduğum programların sistemle birlikte gelmemiş olması hoşuma gitmemişti (top bile yok, düşünün gerisini). İstediğim bütün programların kurulabilir olduğunu bilmeme rağmen teker teker onlarla uğraşmak yerine Linux kurayım dedim. İşlemciler UltraSPARC olunca pek fazla alternatifi olmuyor insanın. Baktım Debian'ın sparc netinstall'u var, ilk tercihim o oldu.



V240'ı cd'den başlatmak bile ilave bir bilgi istiyormuş. Tahmin ettiğim gibi bir bios'u olmadığından küçük bir arama sonucu nasıl yapılacağını öğrendim. Bir zorluğu yok ama ilk denememde olmadı ;) Makinayı boot cdrom komutu ile cd'den başlattım ama kurulum cd'si başlangıçta takıldı. Sisteme yabancıyım ya hatayı kendimde arıyorum; kurulumu bile başlatamadım diyorum. İki gün (gerçekten) uğraştıktan sonra, tabi bu arada okumadığım Sparc belgesi kalmadı, bilgisayarın takıldığı yeri nette bir arayayım dedim. Olur ya benim kadar Solaris yabancısı birileri daha aynı hatayla karşılaşmıştır. Sonuç: Debian Bug report logs - #315978

Derin bir oh çekip hatanın benden kaynaklanmadığını anladıktan sonra bu sefer debian testing indirip şansımı onunla denedim. Kurulum problemsiz başladı. Disk bölümlemesinde raid yapılandırması olsa iyi olurdu ama buna da şükür diyerek devam ettim. Kurulumda makinanın üzerindeki 4 ethernet kartını da görmesine rağmen ağa bağlanamayıncaya kadar her şey iyi gitti. Evet bu da bilinen bir sorunmuş. Bunun da üzerinden fiber optik bir ethernet kartı takıp, onu eth4 olarak tanıtarak geldim.

Kurulum problemsiz tamamlandı ama bu sefer de grub veya lilo'yu nereye kurayım diye sormadı. Neyse vardır bir bildiği dedim. Varmış.

İşin kolayı bitti, şimdi sıra sunucu servislerini taşımakta. Tabi bir de arkadaşları ikna edip diğer Solaris'e de bir güzellik düşünmek lazım.

26 Kasım 2006 Pazar

İşiniz ve İtibarınız Tehlikede mi?

Daha geçenlerde tokat gibi bir ceza almış olan BSA uslanmamış anlaşılan. Televizyonlarda reklamlara tekrar başlamışlar. İlk gördüğümde şaşırdım ama sonra adamlarda para var, para cezası korkutmuyor galiba onları diye düşündüm. Kendilerine kesilen ceza ne kadar bilmiyorum ama kim bilir kaç katını onlar ceza olarak kesmişlerdir.



Yasal olsalardı bile beni korkutamazlardı, çünkü işim de itibarım da tehlikede değil; Linux kullanıyorum.

25 Kasım 2006 Cumartesi

bu iki oluyor

TRT-2'de Bilişim Rüzgarı isimli televizyon programında Koray Löker ve Onur Küçük konuşuyorlar. Koray'ı daha önce de görmüştüm televizyonda. Pek sevimli bir tesadüf oldu benim için.

Programın ardından edit: Her iki konuşmacı da konuyu hakim olduğu kadar ekranda konuşmaya alışkın göründüler. Ayrıca Onur Küçük yanar döner masaüstünü gösteremeden program bitti diye sinir olmuştur sanırım.

20 Kasım 2006 Pazartesi

seminer vidyoları

Geçen hafta düzenlediğimiz etkinliklerde kaydedilen vidyolar şimdilik bu adreste. Yapılması gereken birleştirme, parçalama işlemlerinin henüz yapılmadığını ve küçük byte'lar gibi bombaların kesilmediğini hatırlatayım. Şu anki haliyle 19 dosya yaklaşık 1GB tutuyor :( Hafta sonuna doğru editlenmiş hallerini seminer videoları bölümünde bulabileceksiniz.

16 Kasım 2006 Perşembe

sütü seven kamyoncu, kordondan ev almak ve insanın soyadının karakteri üzerine etkilerine dair

Gezici seminerin yanında göçücü seminer diye bir kavram nasıl olur, üzerinde düşünmek lazım. Göçmek isteyenler Çanakkale'nin bir alternatif olup olamayacağını Çağlar ve Erdinç'e sorabilirler.

14 Kasım 2006 Salı

Krem şokola, yaşar ve küçük byte'lar üzerine

Seminerlerin ikinci günü de bitti. Bu gece gezmelere çıkamadık ama yarın Çanakkale'nin tarihi ve turistik yerlerini gezeceğiz. Son anda öğrendim ki, seminerlerin hepsi videoya kaydedilmiş ama hiç fotograf çekilmemiş :(

Hadi bunu da yazayım bari: ... evlenmek istiyormuş. Evet, evet O.

13 Kasım 2006 Pazartesi

Haskell ile full time blogging, lkd ve efsaneler

Çağlar ve Erdinç sağ salim Çanakkale'ye geldiler. Birkaç saatlik muhabbetin ardından onları konuk evine bıraktım. Yarın da Erçin misafirimiz olacak. Seminerlere katılımın umduğum kadar olup olmayacağını göreceğiz. Videolar ve fotograflar yarın.

5 Kasım 2006 Pazar

etkinlik

13-14 Kasımda (haftaya) A.Erdinç Köroğlu, S.Çağlar Onur ve Faruk Eskicioğlu Çanakkalede misafirimiz olacaklar. İki gün boyunca seminerler ve sohbetler olacak. Çağlar ve Erdinç bir gün erken gelecekler, hava müasit olursa bayağı gezeriz diye tahmin ediyorum. Gün gün fotoları koyarım gelemeyenler için. Bu seminerlerin videolarını da kaydedip web'e koymayı planlıyorum. Bakalım evdeki hesaplar çarşıya uyacak mı. Faruk işlerinin yoğunluğundan sadece bir günlüğüne gelebiliyor. Askere gitmeden önce görüşmek için iyi bir fırsat olacak bu.

Pınar ve Oğuz da tecrübeli birer konuşmacı olarak bilgileri, tecrübelerini bu kez kendi arkadaşları paylaşacaklar. İkisi de bu yıl mezun oluyor. Biraz hüzünlendirici birşey aslında bu. Yani; gelişimlerini neredeyse en baştan beri gördüğünüz insanlar çok değil bir kaç yıl içinde ayrılıp gidiyorlar. Üniversitede çalışmanın hem en güzel hem de üzücü tarafı bu. Kendinize çalışma arkadaşları yetiştiriyorsunuz ama pek azı sizinle çalışmaya devam ediyor. Hoş bana fikrimi soranlara ben gidin başka yerde çalışın diyorum ya neyse. Teselli edici olan ise bu döngünün devam etmesi. Daha önce bahsettiğim öğrencilerimden Şule ve Figen de bilgi işlemde resmen çalışmaya başladılar. Şimdilik söylediğim şeyler onlara pek uygulanmayacakmış gibi geliyor galiba ama onlardan da pek umutluyum. (Sonradan yazdıklarımı okuyunca diğer öğrencilerime haksızlık yapıyormuşum gibi geldi. Elbette çok başarılı başka öğrencilerimiz de var ama hepsini birden bilgi işlemde çalıştırmak mümkün olmuyor. Seçim zorunlu ama zor oluyor. Nedense her yazdığımdan birileri alınacak/kırılacak gibi geliyor son zamanlarda. Lütfen öyle olmasın.)

Bu günlük girdisini okuyor ve "Oh, tabi seminer-cg'de olduğunuzdan, dernekten arkadaşlarınızı kolayca çağırıp etkinlik düzenliyorsunuz" diye düşünüyorsanız bu durumu seminer@linux.org.tr'ye yazın. Bir şehirde seminer düzenlemek için oldukça mütevazi taleplerimiz var. Sizden temel olarak istediğimiz semineri yararlı olabilmesi için katılımın sağlanması. LKD özgür yazılımın üniversitelerde yaygınlaşması için elinden geleni yapmaya hazır.

Doktora yeterliliği geçtikten sonra uzun sayılabilecek bir süredir yazmıyorum ama bu sınavdan sonra biraz molaya herkesin hakkı var bence.

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...