7 Nisan 2006 Cuma

hekır

Zaman zaman ilginç epostalar aldığım oluyor. Eric Steven Raymond'ın belgesinin çevirisini güncellediğimden buyana hacker'lıkla ilgili sorular içeren çok ilginç epostalar alıyorum. Bunlar genellikle belgeyi okumamış ama kısa yoldan hacker olmak isteyen genç arkadaşlardan geliyor. Hepsine yanıt veriyorum. Neredeyse hiç birinden ikinci bir mektup almadım ama bir tanesi var ki çok ısrarlı. Halen süren bu diyalog'u yazmasam olmayacaktı. Aldığım ilk mektup şöyleydi:
iki senedir hackere üye olmak istiyorum ama bi türlü olamıyordum.en sonunda 
bu adresi buldum ve hemen üye olmaya çalıştım.bilgisayardan iyi anladıgımı
söyleyebilirim.ileride bilgisayar mühendisi olmak istiyorum.onun için
hackere üye olup kendimi bilgisayar konusunda geliştirmek istiyorum.bana
yardım ederseniz çok sevinirim.

Arkadaşa nereye üye olmak istediğini anlamadığımı ama kendini geliştirmesi için herhangi bir yere üye olmasının gerekmediğini yazdım. Genelde bu tip mektuplarda yazışmanın devamı gelmiyordu ama bir kaç saat sonra şu mektup geldi:
beni almanızı gerçekten çok istiyorum.neden almıyorsunuz ki.bu siteye bi çok 
kisşi üye bende üye olmak istiyorum.eger beni alırsanız.lütfen.benden ne
adresi istiyorsunuz.

Cevap olarak üye olmak istediği internet adresinin neresi olduğunu anlamadığımı ve yardımcı olamayacağımı yazdım. Bu işin uzayacağını sezdim ama yapacak bir şey yok gibi görünüyordu. Ertesi gün yeni mektup geldi:
selamlar

ben hackere üye olmak istiyorum.bunun için ne yapmam gerekirse yararım.her
şeye hazırım.beni alırsanız çok sevinirim.

Beni de bir merak sardı. Neresiydi bu kadar gönüllü ve özveriyle (!) çalışacak arkadaşı arasına almayan. Sadece meraktan tekrar sordum, hangi adres bilader burası diye. Bir kaç gün ses çıkmayınca ben de işin gücün arasında unutacak gibi olmuştum ki, bugün dördüncü mektubu aldım:
biliyorum ama beni almıyorlar yani nasıl üye olacagımı bilmiyorum.bana 
ögretir misiniz?

Neyi biliyordu acaba? Kendimi bir Oğuz Atay hikayesini yaşıyormuş gibi hissediyorum. Bakalım bu hikaye daha da uzayacak mı?

9 yorum:

  1. Çok iyiymiş. Yani argo tabiriyle koptum. :)

    YanıtlaSil
  2. Kulübe hoşgeldiniz :)
    Allah' tan MSN listelerine eklemeye çalışmıyorlar sürekli sizi.

    YanıtlaSil
  3. :)

    insan boyle sahsiyetlerin fotoraflarini gormek istiyor..

    hatta bu mailleri klavyenin basinda cakir cukur yazarken gormek istiyor..mimiklerini filan..

    allahim sen ne harikalar yaratiyorsun...

    YanıtlaSil
  4. Bence şakacı dostlarınız var (:
    (Gerçek olacağını tahmin etmiyorum)
    Gelişme varsa, en azından yorum olarak girebilir misiniz?

    YanıtlaSil
  5. Şimdilik bir gelişme yok. Çok şakacı dostlarım var ama hayat hepsinden şaşırtıcı...

    YanıtlaSil
  6. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  7. Bu hekir arkadaslara, iyi bir hekir rehberi tavsiye edilebilir; http://forum.ulak.net.tr/index.php/t/41/

    YanıtlaSil
  8. hocam bi de aklima sey geldi..bu arkadas sizin email adresinizi bildigine gore buyuk ihtimalle blogunuzu da biliyordur..ve yine buyuk ihtimalle bu yazilari da okuyordur..yani ne oluyor:

    (buyuk_ihtimal1 * buyuk_ihtimal2)/100 olasilikla su an kendisi ya cok sinirli ya cok uzgun..

    yani sey etmek istedim..

    YanıtlaSil
  9. Arda'nın tavsiye ettiği rehber güzelmiş. Güldürdü beni. Böyle insanlar gerçek olamaz diye düşünenler aşağıdaki adrese bakabilirler:
    www.e-hack.org/archive/nas%C3%BDl-hacker-olunur-41-1.html
    Onların bu yazıları filan okuduklarını sanmıyorum. Herhangi birşey okuduklarından da şüpheliyim aslında.

    YanıtlaSil

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...