1 Mart 2013 Cuma

Sınavlarda kopya çekmek serbest olsun

Kitabı açıp bakmanın serbest olduğu bir sınava ilk defa üniversitede girmiştim. Girmeden önce bu tip bir sınavın çok kolay olacağını düşünüyordum; hoca kitaptaki konulardan farklı bir konudan soramayacağından ne sorarsa sorsun kitaba bakıp yazarız gibi gelmişti. Kazın ayağının öyle olmadığını anlamamız uzun sürmedi elbette. Kitabı açıp bakmak serbest olunca 'şu nedir', 'bunu tanımlayın' gibi sorular gelmedi hiç. Problemleri çözerken kitaptaki örneklere bakmak bir avantajdı ama daha önce çalışmamışsanız sınav sırasında konuyu kitaptan öğrenip sonra çözecek kadar da vakit yoktu doğrusu. Dersin hocası bir sonraki sınavın da böyle olmasını isteyip istemediğimizi sorduğunda sınıfın çoğunluğu istememişti kitap açık sınav olmayı.


Bütün alanlar hakkında bir genelleme yapmak istemem ama benim çalıştığım bilgisayar mühendisliği alanında öğrencilere lisans eğitimleri süresince öğrettiğimiz konuların hatırı sayılır miktarı onlar meslek hayatına atıldıklarında geçerliliğini yitirmiş oluyor. Meslek hayatlarında ise klasik sınavlarda yapılan yöntemle sorun çözmeleri beklenmiyor hiç. İnternette arama yapmadan, kitaba veya notlara bakmadan neredeyse hiç bir sorunla ilgilenmeye bile başlamıyoruz çoğunlukla. Hele ki tasarım yapmak gibi işleri hep yapıp bozup, fikir alıp öyle sonuçlandırıyoruz.

Bilgiye erişimin eskiye göre çok hızlı olduğu günümüzde hala eski ölçme ve değerlendirme yöntemlerini kullanmakta ısrar etmemek lazım. Üniversite sonrası hayatında karşılaştığı problemleri çözerken mutlaka internet kullanacak birini benzer bir ortamda sınamanın büyük faydası olacaktır.

Sorular uygun hazırlanırsa (bu zahmetli bir şey kabul ediyorum), bizim zamanımızda nasıl kitap açıkken yeterince çalışmamış öğrenci başarılı olamıyorsa şimdi internetin erişilebilir olması da herkesin tüm soruları yapacağı anlamına gelmeyecektir. Bu dönemde ölçülmesi gereken; öğrencinin bilgiyi arayıp bulup, kullanabilmesi olmalı.

Soruları gerçekten kendisinin yapıp yapmadığını, internetten birinden canlı yardım alıp almadığını öğrenmek için ekranı kaydeden bir program kullanmak rahatça iş görecektir. Bunun etrafından dolaşmak mümkün olur diyenlere mevcut sistemin zaten etrafında tur atıldığını hatırlatmak isterim. Öğrencileri kopya hazırlamaktan, gözetmenleri gereksiz bir sıkıntıdan kurtaracak internet açık sınavlar için tek gereksinim sınavın yapılacağı laboratuarlar olacaktır. Onun da sağlanması eminim çoğu yer için sorun olmayacaktır.

Böyle bir ölçme değerlendirme yöntemi hem hocaların ders anlatım yöntemini, anlattığı konuları gözden geçirmesini, hem de öğrencilerin ezberleyerek başarılı olamayacakları yeni bir döneme girmelerini sağlayacaktır.

2 yorum:

  1. Hocam kesinlikle katılıyorum. Son zamanlarda BT çalışanlarını, bilmediği bir konuyu internette arayıp bulma becerisine göre de değerlendirmeye başladım.

    YanıtlaSil
  2. Bir bilişim öğretmeni olarak tamamen katılıyorum. Meslek liselerinde de yeni ölçme araçlarına geçilmeli.

    YanıtlaSil

izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...